17 Mart 2013 Pazar

Otomobil üreticilerinin yakıt tüketim testlerindeki hile yöntemleri

Artık hepimiz biliyoruz, otomobil üreticileri modellerinin kataloglarına yazdıkları yakıt tüketimi ve emisyon verilerinde hile yapıyorlar. Neredeyse hiçbir araba günlük kullanımda katalogdaki tüketim oranlarını tutturamıyor. Emisyonu da tutturamıyordur büyük ihtimalle, ama onu kendi imkanlarımızla ölçemediğimiz için yorum yapamıyoruz. Neyse, biz üreticilerin hile yaptığını biliyoruz da, nasıl yaptıklarını tam olarak bilmiyoruz. Hepimizin bununla ilgili temel bir fikri vardır. Kimimiz "arabadaki gereksiz yükleri atıyorlar" der, kimimiz "lastikleri olması gerekenden fazla şişiriyorlar" der. Bunların hepsi doğru aslında, ama tüm yapılanlar bunlardan ibaret değil. Avrupa Ulaşım ve Çevre Federasyonu (Transport and Environment diye geçiyor) üreticilerin hile yöntemleriyle ilgili detaylı bir rapor hazırlamış. Temelde testlerde yapılan hileler şöyle sıralanıyor:
  • Lastikleri tavsiye edilenden çok daha yüksek basınçla şişiriyorlar. Bu yöntem lastiğin yuvarlanma direncini düşürerek arabanın daha az yakıt tüketmesini sağlıyor.
  • Yuvarlanma direnci düşük özel lastikler kullanıyorlar. Test için özel hazırlanan bu lastikler günlük kullanıma uygun değil, ama testte tüketimi düşük göstermek için ideal. Lastik genişliği de aynı sebepten düşürülüyor.
  • Elektronik motor kontrolcüsünü (ECU) ayarlayarak motoru daha az tüketmeye zorluyorlar. Bu motor gücünü düşürüyor, ama testte yüksek hızlara çıkılmadığı için güç zaten gerekmiyor.
  • Arabadaki tüm aksesuarları (cam silecekleri dahil) söküyorlar. Araba hafifledikçe tüketimi düşüyor. Sileceklerin sökülmesi de rüzgar direncini düşürüyor.
  • Alternatörün motor ile bağlantısını iptal ediyorlar. Normal şartlarda bu bir süre sonra arabanın aküsünün bitmesine sebep olur. Testte kısa mesafe gidildiği için akünün şarjı yetiyor. Alternatörün yükünün aradan çıkması tüketimi düşürüyor.
  • Sürtünmeyi düşürebilen özel motor yağları kullanıyorlar. Bu yağların ömrü veya motorun ömrüne olan etkileri önemli değil, arabanın testi boyunca iş görmeleri yeterli oluyor. Motordaki sürtünmenin düşmesi yakıt tüketimini de aynı yönde etkiliyor.
  • Fren balatalarını fren disklerine daha uzak olacak şekilde ayarlıyorlar. Bu normalde fren pedalında boşluğa sebep olur, ama testte bu önemsenmiyor. Diske uzak olan balatalar yüksek hızda dönen diskin yarattığı hava akımına karşı daha az direnç oluşturuyorlar.
  • Arabanın kaportasındaki tüm birleşim yerlerini bantlıyorlar. Bu yöntem rüzgar direncini, dolayısıyla tüketimi düşürüyor. Çirkin görünüyor ama testte görünüm önemli değil tabi.
  • Test sırasında arabaları özel eğitim almış, çok zayıf (jokey gibi) sürücülere veya insandan daha hafif robotlara sürdürtüyorlar.
  • Test sırasında farların, radyonun ve havalandırmanın kapalı olduğunu söylememe gerek yok sanırım, bunu zaten herkes biliyor.
  • Son olarak da, Avrupa Birliği'nin test prosedürlerindeki hatalar için öngördüğü %4'lük hata payını hep sonuçları aşağıya doğru yuvarlamada kullanıyorlar.
Bunların bir kısmını, belki de çoğunu zaten biliyor olabilirsiniz, ama çoğu kişi bunlardan habersiz. Üreticiler bu yöntemleri kullanarak arabaların tüketim ve emisyon değerlerini gerçekte olduğundan %15 daha düşük gösterebiliyorlar. Listede emisyondan bahsetmedim, ama tüketim düştüğünde zaten emisyon da düşüyor. Avrupa Birliği'nin test prosedürleriyle ilgili yasası çok eski, o kurallar belirlendiğinde tüketim ve emisyon bugünkü kadar önemli değildi. Günümüzde 100KM'de tüketilen yakıttaki 0.1 litrelik oynama bile iki araba arasındaki satın alma tercihini değiştirebiliyor. Emisyon daha da önemli, çünkü çoğu Avrupa ülkesinde arabaların vergileri emisyona göre belirleniyor. Emisyon değerlerinin olduğundan düşük gösterilmesi arabanın daha düşük vergiyle satılmasını sağlıyor. Tabi neredeyse tüm üreticiler aynı hileleri yaptıkları için bizim tarafımızda değişen pek birşey olmuyor, ama yine de bunlardan haberdar olmak lazım. Avrupa Ulaşım ve Çevre Federasyonu'nun konuyla ilgili detaylı raporunu şuradan indirip okuyabilirsiniz.

3 yorum:

  1. Aslında bu değerlerin, üretim bandından rastgele araba seçen bağımsız kuruluşlarca belirlenmesi gerekli ama otomotiv devlerinin bu işe yanaşacağını sanmam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tüm dünyada bunu bağımsız kuruluşların yapması yönünde kanunlar ve test metodları belirlensin bence. Bu kuruluşların belirlenen koşullarda testleri yapmasına yanaşmayan üreticiler ya ağır cezalara çarptırılsın ya da fazladan %20-30 vergi alınsın. O zaman da yanaşmasınlar da görelim bence.

      Sil
  2. Testlerin sürtünme katsayısı düşük/pürüzsüz pistlerde, nem oranının düşük olduğu, oksijen yoğunluğunun fazla olduğu serince ve rüzgarsız havalarda yapıldığını da unutmamak gerekir.

    YanıtlaSil