- "Her ihtimale karşı" diyerek tüm e-postaları saklıyorsunuz.
- Tüm filmleri dizüstü bilgisayarınızda saklıyorsunuz, çünkü seyahat ederseniz her zaman yanınızda olsunlar istiyorsunuz.
- Fotoğraf makinenizden bilgisayarınıza aktardığınız hiçbir resmi silmediniz.
- Web tarayıcınızın arabelleğini hiç boşaltmadınız, hatta arabelleğin ne olduğunu bile bilmiyorsunuz
- İnternetten dosyalar indiriyorsunuz, ama indirdiğiniz dosyaları asla silmiyorsunuz
- En son bir sene önce oynadığınız oyun bile hala bilgisayarınızda kurulu halde duruyor.
- Dosyaları yedeklemenin neden iyi bir fikir olduğunu bilemiyorsunuz.
- "Bulut" sisteminde dosya saklamanın ne olduğunu bilmiyorsunuz.
4 Ağustos 2010 Çarşamba
Dijital biriktirmecilik
Daha çok teknolojisever bayanlar için haberler ve makaleler yayınlayan GeekSugar sitesinde ilginç bir yazı gördüm. Bilgisayarda arşivleme hastalığından, bu hastalığın semptomlarından ve sonuçlarından bahseden bu yazıdan yakaladığım bazı anektodları buraya aktarmak istiyorum. Açıkçası bazı semptomlar bana da uyuyor, sanırım ben de "dijital biriktirici" sınıfına giriyorum. Bu semptomlar şöyle sıralanıyor:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Çok şükür o dertten uzun süre önce kurtuldum. Sadece gerçekten arşiv olabilecek şeyleri saklıyorum. Fotoğraflar; güzel filmler; Sirke'nin sevdiği şarkılar... :)
YanıtlaSilDuydunuz mu sayın okuyucu kesimi? Fırçayı faraşı elinize alıp, temizliğe girişmenin vaktidir.
Benimki arşivcilikten değil aslında, üşengeçlikten. Ufak dosyalar bile birikince yer tutuyor, makineyi şişiriyor. Herkes düzenli aralıklarla temizlik yapmalı. Ne demişler? Herkes kapısının önünü süpürürse çöpçüye gerek kalmaz. :)
YanıtlaSil