5 Eylül 2010 Pazar

Koyunların hayatımızdaki etkisi

Koyunların etinden, sütünden, yününden ve klonlanabilme özelliklerinden faydalanıyoruz. Peki hepsi bu kadar mı? Aslında koyunlar her gün kullandığımız pek çok şeyin boyutunu belirleyen hayvanlar. Şaşırmayın, bilimsel şeyler bunlar. Aslında bu boyut meselesi koyunlarla değil onların derileriyle ilgili. Şöyle ki, modern kağıt icat edilmeden önce üzerine yazılacak ortam olarak en yaygın kullanılan şey koyun derisiymiş. Kılları kesilip kurutulan deriler (kıllar kesilince post diyemiyoruz) parşömen kağıdı haline getiriliyormuş. Günümüzde de matbaacılıkta kullanılan kağıt boyutları ortalama bir koyun derisinin boyutuna göre ayarlanmış. Bir koyun derisi büyüklüğündeki kağıt ortadan ikiye katlandığında gazete ebatını oluşturuyor. Onu da ikiye katladığımızda tabloid ebatına ulaşıyoruz. Bir kez daha katladığımızda ise dergi, ansiklopedi ve sözlüklerde kullanılan ebat ortaya çıkıyor. Koyun derisini tekrar katlarsak bu sefer de ciltli (hardcover) romanların ve Amazon Kindle'ın ebatını elde ediyoruz. Gayret edip tekrar katladığımızda ise ortaya Apple iPad'in ebatı çıkıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi birkaç katlamadan sonra diğer elektronik cihazların ebatlarına da ulaşılabilir. Bu ebatlar kesin değil tabii ki, bazı elektronik cihazlar biraz daha geniş veya uzun olabiliyor, ama neticede kıstas alınan ölçüler bu katlamalarla elde ediliyor.

Aslında koyun derilerinin katlanmasıyla elde edilen boyutlar kitapların (ve diğer basılı neşriyatın) büyüklüklerini belirlemekte kullanılıyor. Sıklıkla kullandığımız elektronik cihazların bazıları da kitaplara benzer boyutlarda üretiliyor, böylece onları çantalarımızda kitapları taşıdığımız kadar rahat taşıyabiliyoruz. Kısaca, koyunların büyüklüğü pek çok şeyin boyutunu belirlemiş bugüne kadar. Çok gerekli olmayan, ama ilginç bir bilgi.

2 yorum:

  1. Az daha katlarsak çift çekirdekli işlemci elde edeceğiz. Ha gayret! Folding at Home projesine tam destek! :)

    YanıtlaSil
  2. Bir de origamiyi Japon'lar buldu derler. Hiçbirşeye inancım kalmayacak bu gidişle. Hep yalan söylemişler bize... :)

    YanıtlaSil