5 Nisan 2010 Pazartesi

Kendi söküğünü dikemeyen terzinin hislerini paylaştım bu hafta...

Bu hafta dediysem, aslında geçtiğimiz hafta. Hatta biraz daha öncesinden başlıyor bu sıkıntı. Her şey önceki Perşembe akşamı bilgisayarımı kapatırken düzgün kapanmamasıyla başladı. Windows kapandı, ekran karardı ama fanlar susmadı. Ben de mecburen zorla kapattım bilgisayarı. Kendi kendime "Herhalde anakartın saçmalamalarından biridir..." dedim. Benim anakartım biraz kıldır sayın okurlar, nasıl oldu da onu aldım ben de anlamıyorum. Herhalde o dönem piyasada satılan en problemli anakart odur. Asus p5B, USB cihazlara kıllık yapar, ram seçer, aşırı ısınır... Derdi hiç bitmez yani. Neyse, ertesi gün oldu ve ben bilgisayarımı yeniden açmak istedim. Sadece istedim ama, açamadım. Bios ekranını geçemiyordu bilgisayarım. Herşeyi söktüm taktım, hatta bios ayarlarını sıfırladım, olmadı. Gitti bilgisayar derken işlemciyi değiştirmek geldi aklıma. Elimde eskiden kalan bir Core2Duo E6300 işlemci vardı. Bilgisayara takılı duran aynı seride E8400 işlemciyi söküp eski işlemciyi taktım. O da ne! Bilgisayar açıldı. İşlemcinin arızalandığını düşünürken bir kez daha bilgisayarı açmayan işlemcimi denemek istedim. Core2Duo E8400 işlemciyi yeniden taktığımda bilgisayar yine açıldı. "Demek ki öylesine bir takılmaymış." dedim kendi kendime ve bilgisayarımı kullanmaya olağan haliyle devam ettim. Kendi kendime sevinçten "Zühtü" türküsünü bile söyledim sayın okurlar. Dertlerim bitti sanmıştım çünkü. Halbuki çilem henüz yeni başlıyormuş, ben nerden bileyim...

Güzel güzel açılan bilgisayar bu sefer de rastgele çökmeye başladı. Bu çökmeler herhangi bir yazılıma veya işleme bağlı olmadığı gibi, zorlanmayla da alakalı değildi. En zorlayıcı oyunları oynuyordum, banamısın demiyordu ama Live Messenger üzerinde bir sohbet penceresi açarken çöküveriyordu mesela... Öyle denedim, böyle denedim olmadı. Tuttum bir gazla S-ATA kablosunu değiştirdim. Daha önce benzer takılmalar yaşamıştım temassızlık yapan sabit disk kablosu yüzünden. Bu da derdime derman olmadı. Çökmeler devam ediyordu. İşin fenası, her çöküş sistemime daha fazla zarar veriyordu, Windows her seferinde bir yara daha alıyordu. Olacak gibi değil dedim, internet üzerinde biraz araştırma yaptım. Herkes sorunun hafızayla alakalı olduğunu söylüyordu. Benim bilgisayarımda A-Data performans tipi soğutuculu bellek kiti var sayın okurlar. Hem de çok eski değil. Öyle kolay bozulacak gibi değil yani, zorlanmak için tasarlanmış. Ben sorunun hafıza yerine anakarttan kaynaklandığını düşündüm. Herşeye kıllık yapan bu deyyus P5B ömrünü doldurmuştu sanırım. Artık bilgisayarım hiç açılmaz olmuştu. Her açılışta mavi ekran karşılıyordu beni. Yeni bir anakart almaya karar verdim...

Biraz araştırmadan sonra Gigabyte EP45-UD3LR model anakartı almaya karar verdim. İnternet süper birşey sayın okurlar, dükkan dükkan gezmeden fiyat araştırması yaptım ve en uygun bulduğum yerden anakartı aldım. Anakart değiştirmek kolay iş değil, tüm bilgisayarın sökülüp takılması lazım. Herşey anakarta bağlı. Mecburen herşeyi söktüm, nyeni anakartı bilgisayara monte ettim. Bu arada ayakları bozuk olduğu için kullanamadığım Arctic Cooling Freezer 7 Pro işlemci soğutucumu da hazır anakart sökülüyken (alttan müdahale ederek) yerine monte ettim. Sistemin montajını tamamladıktan sonra besmele çekip düğmeye bastım. Sistem yine açılmadı. Aynı mavi ekran, aynı hatalar... Artık başka çare kalmadı dedim ve lisanslı Windows Vista DVD'mi buldum. Bios ayarlarından açılış sürücüsü olarak DVD sürücüyü seçtim ve sistemi yeniden başlattım.

Umutlarım tükenmişken son bir umut ışığı gördüm Windows kurulum ekranında. Sistem kurtarma seçeneğini eskiden beri bilirdim ama şimdiye kadar bir işe yaradığını görmemiştim. "Nasıl olsa tüm dosyalarım gitti, bir de bunu deneyeyim." diyerek tıkladım kurtarma seçeneğine. Nasıl oldu anlamadım ama uzun bir işlemden sonra kurtarma sihirbazı bana sistemimdeki hataların düzeldiğini söyledi. Yeniden başlattım, ve yeniden "Zühtü" türküsünü söylemeye başladım. Windows eskisi gibi açılmıştı, takılmasız... Biraz sağını solunu kurcaladım, birkaç ayar haricinde sistem benim çöken sistemimdi, tüm dosyalarım ve yazılımlarım yerli yerinde duruyordu. Süper birşey bu sayın okurlar, herşeyi yeniden kurmak zorunda kalmadan sistemi kurtarmak acaip hoşuma gitti. Ta ki sistemim yeniden çökene kadar...

Aynı çökmeler devam ediyordu, yeni anakart hiçbir işe yaramamıştı. Demek ki küfürleri saydırdığım Asus P5B bu olayda suçsuzdu. Boşu boşuna anakartı değiştirmiştim. Olsun, zaten kıl oluyordum eskisine. Şimdi sistemimdeki sorunu bulmam gerekiyordu. Aklıma güç kaynağı geldi. Kasayı açıp güç kaynağı fanının dönüp dönmediğine bakmak istedim. Dönüyordu, orada sorun yoktu, ama gözüme başka birşey çarptı. İşlemci soğutucusunun fanı dönmüyordu! Parmağımla şöyle kenarından ittirdim, hafifçe döndürdüm ve o da dönmeye başladı. "İşte buymuş sorun, fan dönmeyince işlemci de bir süre sonra aşırı ısınıp sistemi çökertiyor" dedim. Sevinmiştim aslında, sorun işlemci soğutucusuysa çözüm çok zor değildi. Kasayı açık kullanıyordum ve her seferinde fanı parmağımla kendim başlatıyordum. Eski pırpır teyyareler gibi yani... Bir kez dönmeye başlayınca sorunsuz dönüyordu. Ben sistemim artık çökmez diyerek türkümü çığırmaya başladım yeniden, ama mavi ekran peşimi bırakmamıştı...

Artık sorunun bellekte olduğuna kesin karar vermiştim. Kısa bir araştırma sonunda Memtest (buna başka bir yazıda değineceğim) isimli uygulamanın Windows'tan bağımsız olarak sistem belleğini test ettiğini öğrendim. Uygulamayı indirip çalıştırdım. Uygulama CD'ye yazılıyor ve sistemi bu CD ile açmak gerekiyor. Daha kesin sonuçlar alabilmek için bellekleri tek tek denedim. İlk denediğim bellekte sorun bulamadı yazılım. Sonra diğer belleği taktım ve daha testin başlarında beş tane hata buldu. "İşte sorun burada..." dedim, ama emin de olamadım. Testi bir kez daha yapmaya karar verdim. Test devam ederken ben de sağlam olan diğer belleği elime aldım, üzerindekileri okumaya başladım. Marka, model, gecikme süreleri filan... O da ne! Özelliklerin yazdığı etikette "2.0 - 2.1 V" yazıyor. Burada ufak bir açıklama yapmalıyım sanırım. Standart DDR2 bellek voltajı 1.8V seviyesindedir, anakartlar normalde bu gerilimle çalıştırır bellekleri. Zihnimde birşeyler şekillenmeye başladı. Sistem en az 2.0 volt gerilim isteyen bellekleri 1.8 volt ile çalışmaya zorluyordu. Bu yetersiz gerilim de sistem hafızasının hata yapmasına sebep oluyordu. Bios ayarlarına girdim ve bellek gerilimini 2.0 volt seviyesine yükselttim. Bellekler testten hem tek tek hem de çift kanal dizliminde bir arada geçtiler. Windows ortamında OCCT (buna da başka bir yazıda değineceğim) ile uzun süre denedim, banamısın demediler. Artık bilgisayarım çökmüyor, hiçbir sorun kalmadı.

Başlık saçma gelmiştir belki ama, ben çevremde "bilgisayardan anlayan teknoloji meraklısı kişi" olarak bilinirim. Kimin bilgisayarıyla ilgili derdi olsa bana gelir, bilgisayar satın almak isteyenler benden tavsiye alır. Ben ise böyle basit bir sorunu 1 gün gibi bir zamanda gereksiz harcamalar yaparak ancak halledebildim. Terzi bazen kendi söküğünü dikemiyor sayın okurlar. Olmayınca olmuyor. Bu hikayeden çıkarılması gereken ders te şu olsa gerek: sorun yaşandığında tüm ihtimalleri gözden geçirip ilk başta basit çözümlere yönelmek gerekir, varsayılan (default) ayarlar da her zaman sistemin çalışması için yeterli gelmeyebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder