
İngilizler çok prensipli insanlar. Bazı cafe ve dükkanların ne kadar erken kapandıklarını gördüğümde oldukça şaşırdım. Hele pazar akşamı büyük mağazalar akşam saat 6'da kapanıyormuş, bana çok garip geldi. Benzer mağazalar bizde hiçbir akşam saat 8'den önce kapanmaz, akşam dışarıda dolaşan müşterileri beklerler. Onlar ise dinlenme saatlerine özen gösteriyor, "alışveriş yapacak müşteri gündüz gelsin" zihniyetiyle dükkanı kapatıp gidiyor. Para batıyor desek yeridir yani.
Eğer bir Avrupa şehrini görmek istiyorsanız Londra iyi bir alternatif. Biraz pahalı olduğunu söylemem gerekli, diğer Avrupa başkentlerine göre %30-%50 daha fazla para harcamanız gerekiyor. Yine de ülkemde çoğu kişinin en azından az buçuk İngilizce konuşması, şehir içinde ulaşımın kolay olması ve her zevke göre görülecek pek çok şey bulunması Londra'nın cazibesini arttırıyor. Alışveriş yapma niyetindeyseniz anında vazgeçin derim, fiyatlar oldukça yüksek. Aynı şeyleri buradan aynı fiyata (hatta daha ucuza) alabilirsiniz, hem de yorulmamış olursunuz. Sadece bazı ürünlerde fiyat avantajı var, onlar da herkese hitap etmeyebilir. Yeme içme konusunda da Londra oldukça pahalı sayılır, her öğünde kişi başı en az 4 Pound harcamayı göze almalısınız. Bu fiyat asgari fast food fiyatı, güzel bir yerde keyifle yemek için çok daha fazla ödemeniz gerekebilir. Şimdilik bu kadar, seyahat notlarıma devam edeceğim.
İngiltere'ye giderken kaleme aldığınız yazıda İngiltere hakkında yazacağınız yorum ve yazılarla bizleri neredeyse bıktıracağınızı beyan etmenize rağmen, oradan bize anlata anlata tavuk ve patates kızartmasını anlatmışsınız. Hiç mi başka şey yok bu İngiltere'de?
YanıtlaSil