5 Temmuz 2009 Pazar

Walkman 30 yaşında (yani benimle yaşıt)


Evet, hakikaten benimle yaşıtmış. Bizim zamanımızda çok kıymetliydi bunlar. Tabii ben bu resimde görülen ilk modelin piyasada olduğu yılları hatırlamıyorum, ama Walkman'in çok popüler olduğu zamanları biliyorum. Walkman diyip geçmemek lazım, kendisi bir ürün grubuna ismini vermiş bir üründür. Diğer firmaların da benzer ürünleri çıktı sonradan, ama hangi firma yaparsa yapsın ismi Walkman oldu, daha doğrusu herkes öyle dedi. Hiç kimse Aiwa marka kişisel kaset çalar demedi, Aiwa Walkman dediler. Aynı şey günümüzde IPod ve Jeep için de geçerlidir. Nedense insanlar tüm mp3 çalarlara IPod diyor, tüm arazi araçlarına da Jeep diyor. Bu yanlış kullanım da o firmayı yüceltiyor.

İlk Walkman (resimdeki) 1979 yılında piyasaya sürülmüş. Sony yöneticilerinden Akio Morita "yolculuklarımda müzik dinlemek istiyorum" diyince Sony mühendisleri de ona bu cihazı hazırlamışlar. Pille çalışan, kaset çalan, kulaklık sayesinde çalan müziği sadece bir kişinin dinlediği ucuz ve pratik müzik çalar. Benim zamanımda ergenliğe giren her gencin rüyasıydı Walkman. Herkes bir tane isterdi, mümkünse Sony olsun derdi. Radyolusu vardı, daha sonra dijital radyoluları çıktı. Bir de Mega Bass özellikli olanları vardı, bir nevi basit equalizer sistemiyle sesin daha canlı çıkmasını sağlıyordu bu özellik. Son dönemlerde işi iyice abartmışlardı, kaset kutusundan daha ufak Walkman'ler çıktı piyasaya, fiyatları da el yakıyordu. Tabi bu yanlış bir yatırımdı çünkü o dönemlerde CD yayılmaya başlamıştı. Kasetli Walkman'in bir ayağı çukurdaydı artık...

Sony teknolojik becerisini kullanarak Walkman konseptini CD'ye uyarladı, Discman doğdu. Çok başarılı olan bu konsept, mp3 formatının çıkmasıyla zayıflamaya başladı. Mp3 Discman'ler çıktı önce, fena değillerdi ama kapasiteleri CD kapasitesiyle sınırlıydı. Diğer tarafta elma şeklinde logosu olan bir firma ufak beyaz kutularda onlarca mp3 Discman'den daha fazla kapasite sunuyordu. Sony bu, durur mu? Onlar da hemen IPod benzeri cihazlar ürettiler, hem de bazı yönlerden IPod'u bile aşarak. İyi bir fikirdi, hele üretici taşınabilir müzik çaların mucidi Sony olunca çok başarılı olacak gibi duruyordu ama olmadı. Sony'nin kendi egosu kendi başarısını engelledi. Mp3'ten daha iyi sıkıştırma oranına sahip bir format geliştirdiğine inanan Sony, bu formatı tüm dijital Walkman kullanıcılarına dayattı. Bu da satışlarının dibe vurmasına sebep oldu. Daha sonra bu zihniyetinden vazgeçen firma güzel cihazlar üretti ama Apple alıp başını gitmişti, Sony'ye müşteri olarak sadece IPod'u bir sebepten dolayı sevmeyen azınlık kalmıştı.

İşte Walkman'in ve taşınabilir müzik çalarların hikayesi kısaca böyle. 30 yıl olmuş, dile kolay. Kendimi yaşlı hissettim birden. Tabii ki şu anda çok daha geniş imkanlara sahibiz, istediğimiz şarkıya veya albüma anında ulaşıyoruz, ama o günlerin tadı bir başkaydı. Walkman'de dinlemek için kendimize karışık kasetler hazırladığımız, saran kasetleri kalem vasıtasıyla düzelttiğimiz, şarjlı piller henüz gelişmediği için kalem pil üreticilerini zengin ettiğimiz o dönemleri hafif bir gülümsemeyle anıyorum. Hey gidi günler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder