6 Temmuz 2009 Pazartesi

Suçluluk duygusuyla güçlülük hissi birbirine karıştığında...

Elimde hiç fotoğrafı yok, temsili resim de koymak istemiyorum, o yüzden tarif ediyorum. Siyah, eski kasanın da eskisi, yani 98 model filan bir Passat. Sahipleri ona pek iyi davranmadığı için hırpalanmış, fren lambalarından biri yanmıyor. Sinyaller zaten bugüne kadar hiç yanmamış, onun sahibi gibi adamlar sinyal vermezler. Çizikler vuruklar da cabası. Muhtelif makaslara girerek ilerliyor, sonra da ışıklarda duruyor (mecburen). Ben de onun yanına denk geliyorum. Yeşil yanıyor, ilerliyorum. Siyah Passat arkamda, ama o bunu hazmedemiyor. Araya girmek istiyor ve onun ön tamponunun sol tarafı benim arka tamponun soluna hafifçe sürtüyor. İşte asıl ilginçlik bundan sonra başlıyor...

Kavşağı geçince duruyoruz. Arabadan kurtlar vadisinden fırlamış, Oktay Kaynarca'nın yandan yemişi bir adam iniyor. "Sen naapıyosun ya" diyor. Ben de "ben birşey yapmadım, siz bana arkadan çarptınız" diyorum. "Solumdan geçmeye kalktın" diyor, "zaten soldan geçilir, ayrıca geçmeye kalkmadım, geçtim. Siz de bana arkadan vurdunuz işte" diye karşılık veriyorum. İlginç hareketler yapmaya başlıyor. O anda siyah Passat'ın içine bakıyorum, içeride kız arkadaşı oturuyor. İşte o zaman o ilginç hareketleri neden yaptığını anlıyorum. "Noolucak bu şimdi" diyor, "polis çağıralım rapor tutsun" diyorum. Beyefendi çok meşgul bir insan olduğundan kabul etmiyor. Onun derdi başka aslında. O, hemen elimi cebime atıp birkaç yüz lira çıkartmamı, "al abi şu parayı çok özür dilerim" dememi bekliyor. O da biliyor ki polis rapor tutarsa 8'de 8 suçlu olacak. Korkuyor, ama korkusunu içeride oturan kıza çaktırmak istemiyor. Artistik hareketlerle (aynen bir buz patencisi gibi) arabasına yöneliyor. Afili bir şekilde arabaya binip parayı hızla kapatıyor. Hiçbirşey söylemeden gidiyor. Bu girişimi de başarısız kaldı, ne yapsın? Girişimciler bilirler ki iş dünyasında her girişim sonuca ulaşmaz. Para kopartacaktı, bir de üstüne hava atacaktı, ikisi de olmadı.

Bu olayı ben kafamdan uydurmadım. Birkaç saat önce iş dönüşü başıma geldi, taze yani. Yer Kayışdağı Caddesi, Yeditepe Üniversitesi'nin az aşağısı. Daha sonra aynı güzergahta gittik bu siyah Passat'la. Bir süre geriden izledim, bir süre de dikiz aynasından gördüm. Bir kaza geçirdikten sonra bile akıllanmadı, makaslara girdi, önündeki arabalara tehlikeli şekilde sokuldu. Pek çok kaza atlattı. Hikayenin sonunda toplumsal ders vermezsem olmaz. Siz siz olun berduş arabalarından uzak durun. O vuruklar çizikler kendiliğinden olmadı, her birinin bir kurbanı var. Siz de dikkat edin, magandaların kurbanı olmayın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder