Performans ve tasarımın buluştuğu fare: Thermaltake Level 10 M

Thermaltake'in ürünlerini genelde sevmem. Bana biraz fazla abartılı ve dayanıksız gelir. Çoğu zaman vaadedilen performansı vermez. Bu fare biraz farklı ama, çünkü onu BMW'nin endüstriyel tasarım stüdyosu BMW Designworks tasarlamış. Thermaltake sadece üretimi yapmış. Thermaltake'in meşhur Level 10 kasasıyla aynı seriden çıkan Level 10 M içini gösteren bir yapıya sahip. Üst kısmındaki her parçanın yüksekliği ve eğimi değiştirilebiliyor. Ayrıca, tuşların sertliği de ayarlanabiliyor. Level 10 M sadece havalı görünmekle kalmıyor, uzun süren oyun seansları sırasında oyuncunun avuç içini de havalandırıyor. Böylece avuç terlemesinin önüne geçilmiş oluyor. İşin içine BMW girince performansın iyi olması da garanti gibi birşey zaten. Level 10 M tam 8,200DPI çözünürlüğe kadar çıkabiliyor. Bu da gayet iyi bir rakam. Yurtdışında satışa çıkmış olan Thermaltake Level 10 M 99$ (100$ değil ama, yanlış anlaşılma olmasın) fiyata sahip. Bugüne kadar gerçekten beğendiğim tek Thermaltake ürünü bu oldu. Buraya makul fiyattan gelirse ve o zamana kadar emektar Logitech G500'üm Darksiders'da delicesine kılıç sallamalarım sırasında dağılırsa böyle birşey almayı düşünebilirim.

Logitech de kusur kalmadı: Dokunmatik yüzeyli fare M600

Önce Apple'ın Magic Mouse'u geldi, ardından Microsoft Touch Mouse'u yaptı. Bilgisayar çevre birimleri sektörünün en büyük firmalarından olan Logitech ise uzun süre bu tarzda bir ürün duyurmadı. Tabi bu durum uzun süremezdi, çünkü Logitech'in böyle havalı birşeyden kusur kalması pek olası değil. Üstte gördüğünüz şık görünümlü şey Logitech'in yeni faresi M600. Onu özel yapan özelliği tamamen dokunmatik bir üst yüzeye sahip olması. Farenin üzerinde herhangi bir tuş veya tekerlek yok, herşey dokunularak yapılıyor. Ayrıca, Logitech'in Flow Scroll yazılımı sayesinde akıllı telefonlardakine benzer parmak hareketleri ayarlanabiliyor. Böylece farenin üzerine dokunarak yapılan hareketlerle basit işlemleri gerçekleştirmek mümkün. Logitech ürünün teknik özellikleriyle ilgili bilgi vermemiş, ama zaten böyle şık ve dokunmatik bir farenin kaç DPI çözünürlüğünde olduğuyla kimse ilgilenmez. Sonuçta bu fare oyunlar için geliştirilmemiş, tasarımında internet ve ofis kullanımına odaklanılmış. M600 kablosuz çalışıyor ve Logitech'in birden fazla cihaza bağlanabilen "Unifying Nano Reciever" alıcısıyla geliyor. Böylece tek alıcıyla hem bu ürüne, hem de diğer kablosuz Logitech ürünlerine bağlanmak mümkün. Logitech M600 pek yakında piyasaya çıktığında 70$ fiyatla satılacak, Türkiye'de de bunun biraz daha fazlasına KDV eklenecek. Ben en az 160 lira olur diyorum, daha aşağısı pek mümkün gözükmüyor.

Dünyanın en fonksiyonel kibrit kutusu: Logitech Cube

Üstte gördüğünüz minik aletin ismi Logitech Cube (bu kısmı başlıktan anlamışsınızdır zaten). Cube bir kablosuz fare, ama şekli alıştığımız fare şekillerine hiç benzemiyor. Bir kibrit kutusu büyüklüğünde olan Logitech Cube'ün üst yüzeyi tamamen dokunmatik. Bu sayede dokunarak tıklamak veya parmağı farenin üst tarafında gezdirerek sayfaları kaydırmak mümkün oluyor. Dokunmatik fareler Apple Magic Mouse'tan sonra moda oldu zaten, Microsoft da bu özelliğe sahip bir ürün geliştirmişti. Tabi Logitech Cube'ün onlardan farkı küçük olması. Cepte rahatça taşınabiliyor, yer kaplamıyor.

Logitech Cube'ün tek becerisi fare imlecini hareket ettirmek değil. O aynı zamanda bir sunum aracı. Üstelik fareyi sunum moduna geçirmek de oldukça kolay. Logitech Cube'ü havaya kaldırdığınız anda artık altında bir yüzey olmadığını anlıyor ve sunum moduna geçiyor. Bundan sonra üst tarafındaki dokunmatik yüzeye tıklandığında sunumdaki bir sonraki sayfaya atlıyor. Geri gitmek istendiğinde de havada ters çevirip tıklamak yetiyor. Biraz alışma gerekebilir, ama alıştıktan sonra kullanımı rahat olacaktır. İçinde kendine has lityum-polimer pili bulunan Logitech Cube USB üzerinden şarj oluyor. Bilgisayarla olan bağlantısını da Logitech'in meşhur nano alıcısı üzerinden yapıyor. Pil tüketimini azaltmak isteyen Logitech mühendisleri farenin üzerine şık bir açma kapama tuşu da eklemişler. Böylece kullanılmadığı zamanlarda kapanıyor, boşuna güç tüketmiyor. Logitech Cube'ün siyah ve beyaz renkli versiyonları mevcut. Önümüzdeki günlerde düzenlenecek olan CES tüketici elektroniği fuarında tanıtılacak olan Logitech Cube'ün fiyatı 70$. Herkese hitap eden bir ürün değil belki, ama ultrabook gibi ince laptoplarla çalışıp bilgisayarının yanında kalın bir fare taşımak istemeyenlerin ilgisini çekebilir. Bu haberi bana gönderen Sirke'ye teşekkür ederim.

Logitech Rumble Gamepad F510 incelemesi

Hep ciddi işlerle uğraşmak olmaz, ara sıra oyun da oynamak lazım. Bu incelemede Logitech'in titreşim özellikli F510 modeli oyun kontrolcüsüne bir göz atacağız. Fiziki özelliklerle başlayalım, zaten önemli olan da fiziki özellikler. F510 alıştığımız oyun kontrolcüsü şekline sadık kalınarak üretilmiş. Üzerinde 12 adet tuş, bir adet + şeklinde yön tuşu (d-pad) ve iki adet analog kontrol çubuğu bulunduruyor. Analog kontrol çubukları aynı zamanda üzerlerine basıldığında tuş görevi görüyorlar. Ürünün tam ortasında üzerinde Logitech logosu bulunan bir tuş daha var, ama bunun neye yaradığını çözebilmiş değilim. Ürünün kitapçığında (aslında kitapçık değil de prospektüs desek daha doğru olur) klavyenin "home" tuşuyla ilgili birşeyler yazıyor, ama ben ne kadar basarsam basayım bu tuşun bir marifetini görmedim. Oyunlarda doğrudan kullanamadığımız iki tane daha tuş mevcut. Bunlar "Mode" ve "Vibration" tuşları. Mode tuşu d-pad ile soldaki analog kontrol çubuğunun (sanal olarak) yerlerini değiştirmeye yarıyor. Vibration tuşu ise isminden de anlaşılacağı gibi ürünün titreşim özelliğini açıp kapatıyor.

Logitech'ten pil derdi olmayan kablosuz klavye: K750

Üstte gördüğünüz şık klavye başlıktan da anlayacağınız üzere Logitech K750. Kendisi doğası gereği kablosuz bir klavye. Bilgisayarla veri alışverişini de Logitech'in tüm yeni kablosuz ürünlerinde kullandığı Unified Nano Reciever (tekleştirilmiş nano alıcı) üzerinden yapıyor. Bu alıcı hem küçük, hem de tek başına birkaç Logitech ürününe birden bağlanabiliyor. Böylece klavye ve fare için ayrı alıcı bağlamaya gerek kalmıyor. K750'yi benzerlerinden farklı kılan şey ise şık olması değil, pile ihtiyaç duymaması. Bu klavye güneş enerjisi panelleri barındırdığı için pil gerektirmiyor, böylece tam aksiyonun ortasındayken pillerin zayıflaması yüzünden keyfin yarım kalması engellenmiş oluyor. Hem çevreci, hem de rahat... Önümüzdeki ay piyasaya çıkacak olan Logitech K750 ABD piyasasında 80$'a satılacakmış. Türkiye'ye gelir mi, gelirse fiyatı ne kadar olur, Türkçe versiyonu çıkar mı, bilinmiyor. Bildiklerim, güneş enerjili klavyenin iyi bir fikir olduğu, Apple ürünlerinde görmeye alıştığımız çiklet tarzı tuşların parlak kasayla birleşince çok şık durduğu, aynı parlak kasanın da kirlenmeye çok müsait olduğu. Hele bir gelsin, canlısını görelim, devamını sonra konuşalım...

Bu blogda bir ilk - Logitech NX80 incelemesi

Evet, daha önce yapmadığım birşeyi yapıyorum. Sadece bu blogda değil, hiçbir yerde ürün incelemesi yazmadım ben. Kısacası bu bir ilk. Umarım fazla hata yapmam. İşte başlıyoruz...

Bahsedeceğimiz ürün Logitech NX80 portatif mouse. Portatif diyorum, çünkü masaüstü fareler kadar iri olmasa da klasik laptop farelerine göre de biraz cüsseli kaçıyor. Yer sıkıntısı olmayanlar için bu bir avantaj aslında, küçük fareler ele oturmuyor, sıkıntı yaratıyor. Küçük elli bayanlar için konuşmuyorum tabi. Farenin şekli oldukça hoş, modern bir tasarım seçmişler bu ürün için. Geleceğin faresi gibi duruyor ilk bakışta. Avuca güzel oturuyor, tuş sertliği de yerinde. Kaydırma tekerleği oldukça kaliteli. Klasik kaydırma tekerleklerine göre daha ağır, kaliteyi hissettiriyor. Bu kaydırma tekerleğinin iki çalışma modu var. Normal mod bildiğiniz kaydırma tekerleği, standart çalışma yani. Üzerine kuvvetlice tıkladığınızda (tık sesi geliyor içeriden) serbest dönüş moduna geçiyor. Bu modda hızla bir yöne çevirdiğinizde çok hızlı bir şekilde belgenin üzerinde yukarı aşağı hareket edebiliyorsunuz. Uzun belgelerle uğraşanlar için ideal. Normal kullanımda ise çok kullanışlı değil. Klasik modda takılmak en güzeli.

Logitech NX80 ile ilgili beğenmediğim tek özellik yanında gelen alıcı. Artık Çin malı ucuz markalar bile nano alıcı denilen çıkıntı yapmayan küçük alıcıları kullanıyor. Logitech ise nano alıcıları sadece üst seviye farelerinde kullanıcılara sunuyor. Yine de yanında gelen alıcı rahatsızlık verecek boyutlarda değil ve kullanılmadığında farenin arkasındaki yerine yerleşiyor. Kaybolma ihtimali yok yani. Çekim gücü ve tepkiler iyi. Hissedilir bir gecikme yok. Pil ömrünün 6 ay olduğu kutu üzerinde belirtilmiş. Kullanıma göre değişir. Ürün 2 adet ince kalem pille (aaa) çalışıyor. Üzerinde ekstradan 2 tuş var, bunlar yazılımla farklı görevlere atanabilirler ancak standart olarak ileri - geri modunda çalışıyorlar. İnternette gezinirken kolaylık oluyor, tabi alışmak lazım bunlara. Fareyle ilgili en önemli kısım algılayıcıdır. Logitech NX80 lazer algılayıcıya sahip, çözünürlük ise 1000dpi. Standart farelerde bu değer 800dpi, üst seviye oyuncu farelerinde ise en az 1600dpi. Yani NX80 ortalarda kalıyor. Bence fazlasıyla yeterli. Zaten logitech bu fareyi oyuncular için tasarlamamış. İnternet gezintileri ve ofis işleri için bu özellikler fazlasıyla yeterli. Üretim kalitesi ve malzeme güzel. Küçük meblağlardan kaçmak için kalitesiz ürünler almamak lazım. Dışında kullanılan plastikten fare için hayati önemi olan alttaki kaygan ayaklara kadar her şey üst kalitede. Bunun yanında farenin yanında kaliteli bir taşıma kesesi geliyor. Bu kese hem fareyi koruyor hem de yedek pil gibi aksesuarları da içinde barındırıyor. Farede gördüğüm tek eksiklik 3. tuş. Tüm diğer farelerde kaydırma tekerleği aynı zamanda 3. tuş görevi görürken NX80'de böyle bir durum yok. Gerçi belgelerde hızlı hareket etmenin başka bir yolunu göstermişler bize ama yine de oyun oynamak isteyenler bu duruma sıkılabilir, zira oyunlarda 3. tuş lazım oluyor. Logitech NX80'in fiyatı değişkenlik gösteriyor ama ortalama 60TL gibi bir fiyata sahip olabilirsiniz. Laptop için kablosuz fare arayanlara öneririm. Almış veya alacak olanlara hayırlı olsun.