4 Aralık 2011 Pazar

Bir Ses Böler Geceyi - Levend Yılmaz'ı kim (veya ne) gerdi?

Bu aralar kitap okumaya fazla zaman ayıramıyorum. Tabi bunda okuduğum kitabın akıcılığı ve beni kendine çekmesi de önemli. Disiplinli bir okuyucu değilim, bu yüzden okuduğum kitabın biraz merak uyandırıcı, sürükleyici olması lazım. Neyse, dişimi sıkarak ve gayret göstererek Ahmet Ümit'in "Bir Ses Böler Geceyi" isimli romanını bitirdim. Dişimi sıkmam ve gayret göstermem gerekti, çünkü kitapta hiçbir sürükleyicilik yok. Hikaye çok kopuk. Yalnız, bu kopukluk sandığınız gibi hikayenin bazı noktalarının boş bırakılmış olmasıyla alakalı değil. Hikaye sık sık bölünüyor, başka mekanlara ve başka zaman dilimlerine geçiliyor. Üstelik bu geçişler çok uzun sürüyor, okuyucu diğer tarafta ne olduğunu unutuyor. Şöyle bir örnek vereyim: ana hikaye sürerken yaşlı bir adamdan bahsediliyor, sonra ana karakter (Süha) o yaşlı adamı eskiden tanıdığı birisine benzetiyor, sonra o bölüm bitiyor ve uzun uzun o eskiden tanıdığı yaşlı adamla başından geçen olayı anlatıyor. Bu eskiye dönüşler öyle uzun ki, kitabın asıl hikayesine geri dönüldüğünde bir garipseme yaşanabiliyor. Neyse, yazarın tercihidir, ona birşey diyemeyiz. Ben Ahmet Ümit kitaplarını severim. Güzel yazar, okumaya başlayınca kolay kolay elden bırakılmaz. Bu kitap ise öyle değil. Hani polisiye tarzındaki, gerilim yüklü Ahmet Ümit kitaplarını sevenlerdenseniz uzak durun derim, çünkü bu kitapta böyle birşey yok. Merak edilen birşey bile yok, herşey zaten ortada.

Gelelim başlığın ikinci kısmına. Levend Yılmaz'ı tanımıyor olabilirsiniz, ama o tiyatro ve sinema dünyasının emektar oyuncularından. Başrollerde oynamasa bile gördüğünüz anda anımsayacağınız bir oyuncu. Kitabın arkasında Levend Yılmaz tarafından yazılmış bir yorum var. Bu yorumu yazan kişi bizim tanıdığımız Levend Yılmaz mı bilemiyorum tabi, sadece ismi verilmiş. İsim benzerliği olabilir, bu yorumu başka birisi de yapmış olabilir. Yorum şöyle:
"İçeriği günümüzün felsefi sorunsallarıyla yüklü, akıcı bir dille yazılmış, soluk soluğa bir gerilim kitabı okumak isteyenlere..."
Şimdi, ben kitabı okudum, bir arkadaşım daha okudu, ama ikimiz de gerilmedik. Acaba Levend Bey'i kim gerdi? Onu geren bir kişi değilse, bu bir olayveya bir cisim miydi? Bence Levend Yılmaz bu konuya açıklık getirmeli. Kitapta insanı gerebilecek hiçbir unsur yok, acaba Levend Bey yanlış kitabı mı okudu? Belki de bu yorum başka bir kitap için yapılmıştır, yayıncı kuruluş da bu kitabın arkasına eklemiştir. Farklı ihtimaller var tabi, ama bir insanın "Bir Sis Böler Geceyi" isimli kitabı okurken (kitaptaki herhangi bir unsur yüzünden) gerilmesi mümkün değil. Neden bu olaya bu kadar takıldığımı merak etmiş olabilirsiniz. Ben bu kitabı bu yorumun gazına gelerek aldım ve okudum. Kitabın sonuna kadar beni gerecek birşeyi bekledim, ama bir türlü gerilemedim. Şimdi bu kitabın filmi çekiliyor, hatta Süha karakterini de Cem Davran oynayacak. Film belki birkaç ekstra sahne sayesinde daha "soluk soluğa gerilim" tarzı olur.

Bu arada, burası bir blog olduğu için ben "Bir Sis Böler Geceyi" kitabıyla ilgili kişisel görüşlerimi belirttim. Benim tarzım değil, ben beğenmedim. Alıştığım Ahmet Ümit tarzının çok dışında. Siz bu kitapta çok daha derin anlamlar bulabilirsiniz, çok sevebilirsiniz. Bu kişisel bir düşüncedir, saygı gösteririm. Kitapta anlatılan olaylarla ilgili herhangi bir olumsuz görüşüm yok, bu yüzden yanlış anlaşılmak istemem. Ağır giden, sakin kitapları seviyorsanız alın okuyun, ama "Kavim" veya "Beyoğlu Rapsodisi" gibi heyecanlı, dönemeçli kitaplardan hoşlanıyorsanız uzak durun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder