
Evet, dijital fotoğraf makineleri çok gelişti, birkaç sene öncekilerle kıyasladığımızda yeni makineler çok daha üstün. Filmli makinelerde bu kadar hızlı bir gelişme olmuyordu, eskiden 10 yılda yaşanan gelişme şimdi 1 yılda yaşanıyor. Yine de, bu durum gelişimin sonunun geldiği anlamına gelmez. Üstad Ken Rockwell herhalde hep ideal ortamlarda, ideal makinelerle fotoğraf çektiğinden olsa gerek, fotoğraflardaki kumlanma sorununu hiç aklına getirmemiş. Yüksek ISO değerlerinde bile kumlanmasız, detaylı fotoğraflar çekmeyi kim istemez? Daha hassas algılayıcılar sayesinde yüksek diyafram değerlerinde bile aydınlık fotoğraflar çekmek, böylece alan derinliğinden daha iyi faydalanmak kötü mü olurdu? Peki bu özellikler sadece üst uçtaki modellerde olmasa, herkesin alabileceği fiyatlara inse, kimin canı yanar? Daha fazla fotoğraf çekebilen piller, daha güçlü flaşlar, daha hafif ve kolay taşınan gövdeleri istemezmiyiz? Ben şahsen isterim. Ken Rockwell bundan sonra olacak gelişmelerin fotoğrafa bir katkısının olmayacağını söylemiş. O söylesin, bir ara da Nikon D40'ın en iyi fotoğraf makinesi olduğunu, onun günlük tüm işlerinin altından rahatlıkla kalkabildiğini söylüyordu. Benim de dolabımda 10 tane Canon, 15 tane Nikon, bir sürü de kompakt makine olsa, üstelik bir de her işi görecek bir sürü lensim olsa, ben de "en iyi makine D40" derdim.
Çok affedersiniz, Ken Rockwell halt etmiş. Gurme olmanız çok güzel imambayıldı yapabileceğiniz anlamına gelmez.
YanıtlaSilGerçi Ken Rockwell tipik bir Amerikalı. Kapasite yoksunu beynini kamufle etmek için gösterip yapmak varsayılan Amerikan davranışıdır. (Because I can...)
Fotoğraf makinelerinde olması muhtemel bir gelişmeyi anlatayım mesela. Üstelik de bu haber PC Labs'ta yayınlanmıştı.
http://www.pclabs.com.tr/2008/10/18/goruntu-sensorlerinde-devrim-siyah-silikon/
Keza Nikon'un çift kırmalı bir lensi vardı. Şu an ne aşamada bilmiyorum ama objektife taktığınız lensin boyutu 200 mm idi ama 400 mm yakınlaştırma sağlıyordu.
Unutmadan, Aya giden Amerikalılar üstün halksa, piramitleri yapanlar neci oluyor?
Neyse işte... Kendini bir halt sananların memleketi Amerika... Nüfusu da 1 milyarmış... (Amerikalı bir lise öğrencisinin iddiası.)
Kendilerini bir halt sanmaları ayrı dert, benim asıl taktığım aşırı iddialı konuşmaları. Sanki kuralları o koyuyormuş, standartları o belirliyormuş gibi... Kardeşim sen fotoğrafçıysan, çek fotoğraflarını, incele ürünleri, fikirlerini yaz, gerisine karışma. Sen yapmıyorsun ki o ürünleri geleceğine sen karar veresin... Kızıyorum keratalara!
YanıtlaSil