Android çok hızlı... Yoksa fazla mı hızlı?

Herhalde son 10 yılın en hızlı büyüyen teknoloji firması Google'dır. Öyle ki, çoğu alanda kendisinden önce piyasayı sömüren dünya devlerini satın alacak duruma geldi artık. Üstelik, hangi alana el atsa başarılı oluyor. Arama motoru zaten açık arayla lider. E-mail servisi sınıfının en iyisi. İnternet üzerindeki blogların (bu okuduğunuz da dahil) yarıya yakını bir Google hizmeti olan Blogger / Blogspot sunucularından yayın yapıyor. Google'ın web tarayıcısı Chrome (rakiplerine kıyasla) henüz çok yeni olmasına rağmen piyasanın büyüklerinin zorluyor. Youtube'dan söz etmeye gerek bile yok zaten. Google'ın DNS hizmeti bu yıl kullanıma sunuldu, ama hatırı sayılır miktarda kullanıcısı var. Üstelik, bu hizmetler neredeyse tamamen ücretsiz. Kısaca, "Google n'eylerse güzel eyler" durumu söz konusu. Peki durum gerçekten böyle mi?

Android logosunu yukarıya boşuna koymadım. Başlıktan da anlamışsınızdır, Google'ın cep telefonları ve diğer mobil cihazlar için geliştirdiği işletim sistemi Android hakkında birşeyler yazacağım. Android'in ilk tam sürümü Şubat 2009'da duyuruldu. O günden bu güne öyle hızlı gelişti ki, telefon sektörüyle yakından ilgilenenler bile bazı yenilikleri takip edemez oldular. Teknoloji yazarları Android'in birkaç sene içerisinde pazarın lideri olacağını söylüyor. Bu hızlı gelişme gerçekten takdire değer. Benim dikkatimi çeken ise bu hızlı gelişimin kötü tarafı. Diğer Google hizmetlerinin aksine Android donanımla birlikte geliyor. Donanımı Google üretmiyor, ama kişiler kendileri Android indirip cihazlarına kuramıyorlar. Aldıkları telefonun üzerinde hangi Android sürümü varsa onu kullanmak zorundalar.

İşte sorun burda başlıyor. Android öyle hızlı gelişiyor ki, bir telefon geliştirilirken üzerine kurulan sürüm telefon piyasaya çıktığında eskimiş oluyor. Haydi diyelim ki üretici firma son sürümü yükleyip satışa sundu telefonu. Bu sefer de birkaç ay içerisinde yeni sürüm çıkıyor, telefondaki işletim sistemi yine eskimiş oluyor. Üstelik, bu sürümler arasında ciddi farklar var. Geçen sene bu zamanlar satılan telefonların üzerinde gelen Android ile son sürüm Android birbirine sadece görünümde benziyor. Performans ve yetenekler oldukça farklı. Bu yüzden kimse eski sürüm istemiyor. Bazı firmalar telefonları için yeni sürüm güncellemeleri hazırlıyorlar, ama onlar da bu hıza yetişemiyor. Bir noktadan sonra bıkıp vazgeçiyorlar. Daha bir Android'e alışırken bir diğerinin haberi geliyor. Şimdi 2.2 sürümü mevcut, herkes performansından ve yeteneklerinden bahsediyor. Peki (eğer Google gecikmezse) 2010 yılının 4. çeyreğinde (yani birkaç ay sonra) Android 3.0 çıkınca ne olacak?

Ben burada kaybedenin tüketici olduğunu düşünüyorum. Cihazının donanımı yeterli olsa bile yazılımı eskiyor. Bilgisayar gibi de değil, tüketici kendisi yazılımı indirip kuramıyor. Üretici firmanın insafına kalmış durumda olan tüketici bekliyor ki kendi cihazı için Android güncellemesi çıksın. Yukarıda da bahsettiğim gibi, Android diğer Google hizmetlerinden çok farklı. Chrome'un her hafta yeni sürümü çıksa da farketmez, indirir kurarız. Zaten kendi kendisini güncelliyor. Youtube arayüzü her ay güncellenebilir, bize dokunmaz. Tarayıcı açsın yeter. Konu Android olunca bu kadar rahat olamıyoruz maalesef. Bir sürü para vererek satın aldığım telefonum birkaç ay içerisinde "eski sürüm" durumuna düşerse hiç hoşuma gitmez. Böyle bir durumun kimsenin hoşuna gideceğini sanmıyorum. Google bu işe bir çözüm bulmalı. Ya işletim sistemini basitleştirip kolayca güncellenebilir hale gelecek, ya da cihazlarında Android kullanan üreticileri belirli bir süre boyunca cihazları güncellemeye zorlayacak. Google bu sorunu gidermezse Android'in pazar lideri olması pek kolay değil.