Hep haber yazacak değilim ya, ara sıra da düşüncelerimi aktaran makaleler yazmak istiyorum bu blogda. İşte bu da o yazılardan biri. Dikkat etmişsinizdir belki, son birkaç yılda insanlar cep telefonu satın alırken tercihlerini akıllı telefonlar yönüne kaydırmaya başladılar. Ben de lüzumsuz şeyleri düşünen bir adamım ya, bu konudaki düşüncelerimi toparlayıp sizlere aktarmak istedim. İlk olarak akıllı telefon ile akıllı olmayan (normal) telefonları kısaca tanımlayıp karşılaştırarak başlamak istiyorum.
Normal telefon, normal telefondur. Ararsınız, aranırsınız. Mesaj gönderir ve alırsınız. Kısıtlı da olsa internete girer, müzik dinler ve film izlersiniz. Kısaca, yapmak istediğiniz şeyleri telefonunuzun özellikleri elverdiğince yaparsınız ama üreticinin size sunduklarıyla yetinmek zorunda kalırsınız. Akıllı telefonlarda ise durum biraz daha farklıdır. Tüm bu özellikler yerli yerindedir ama bunların yanında telefonunuzu kişiselleştirebilir (duvar kağıdı ve melodilerden bahsetmiyorum), farklı yazılımlar yükleyerek telefonunuzu farklı işlevler için kullanabilir, yazılım güncellemelerinden faydalanarak telefonunuzun eksiklerini kapatabilirsiniz. Akıllı olmayan telefonlara da Java uygulamaları yüklenebiliyor ama bu uygulamalar basit oyunlardan öteye gidemiyor.
Peki bu kadar süpersonik görünen akıllı telefonların hiç dezavantajı yok mu? Olmaz olur mu? İlk sırada ve çoğumuzu ilgilendiren mesele, fiyat farkı. Akıllı telefonlar, aynı özelliklere sahip normal telefonlara göre daha pahalılar. Örnek vermek gerekirse, Samsung I200 an itibariyle 420TL civarına satılırken, Samsung L700'ün fiyatı 310TL seviyesinde. Aynı üreticiye ait olan bu iki modelin aralarındaki tek fark I200'ün Windows Mobile işletim sistemine sahip olması. Özellikler arttıkça aradaki fiyat farkı da artıyor. Örneğimizde fark 110TL civarındayken üst modellerde 300-400TL seviyelerine ulaşabiliyor.
Bunun haricinde bir diğer dezavantaj ise akıllı telefonların normal telefonlara göre daha yavaş çalışmaları. Aslında yavaş demek yanlış olur, bunu şu şekilde söylemek gerekli: akıllı telefonlar daha fazla sistem kaynağına ihtiyaç duyuyor. Bir nevi bilgisayar olan akıllı telefonlar aynı işlemleri gerçekleştirmek için normal telefonlara göre daha fazla işlemci gücüne ve hafızaya ihtiyaç duyuyor. 800TL verip aldığınız çok özellikli bir akıllı telefon menülerde gezme esnasında hafif zorlanırken 150TL'ye aldığınız basit telefon çok daha hızlı çalışıyor gibi görünebilir. İşte bunun sebebi akıllı telefonun işletim sisteminin telefon işlemcisine yüklenmesidir. En az diğerleri kadar önemli olan üçüncü dezavantaj ise akıllı telefonların kullanımının zor olması. Özellikle ne aldığını bilmeyen kişiler bu konuda çok şikayet ederler. Etrafınızdan siz de duymuşsunuzdur "Şu kadar para verdim ama mesajları kaydetmeyi bile beceremiyor" diye. İşte o kişi aslında akıllı telefon almak istememiş, ama yanlış yönlendirilme sonucu başedemeyeceği bir cihazı cebinde taşımak zorunda kalmıştır. Küçük te olsa bir nevi bilgisayar olan akıllı telefonları kullanmak biraz maharet ister. Normal telefonlar ise basittir, markadan markaya sistemleri değişse de kullanımları birbirine benzer.
Peki ben bunları neden yazıyorum? Aslında birkaç satır önce hafiften değindim yazma sebebime. İnsanlar yüksek fiyatlarına, kabarık görünen özellik listelerine aldanarak satın alma tercihlerini akıllı telefonlar yönünde kullanıyorlar. İhtiyacı olan, kullanabilecek olan tabii ki akıllı telefon alacak ama sadece kamerasının megapikseli fazla veya ekranı büyük diye normalin iki katı para verip karmakarışık bir cihaz almak oldukça mantıksız. Mesela, son birkaç yılda akıllı telefonlar arasında yükselişte olan iPhone çoğunlukla "akıllı telefon alma niyeti olmayan" kişiler tarafından satın alınıyor. Ömründe hiç telefona harici bir uygulama yüklememiş ve yüklemeyecek olan, telefonun standart özelliklerinin asla dışına çıkmayan, kamera ayarlarını bile yapamayan kişiler sırf moda olduğu için iPhone alıyor. Ben örnek olarak iPhone'u verdim ama aslında diğer markalar için de geçerli olabiliyor bu. Bir zamanlar Nokia 6600 çok moda olmuştu, neredeyse parayı denkleştiren herkes alıyordu bu telefonu. Alanların çoğu aldıkları telefonu hiç bilgisayara bağlamamış, hiçbir uygulama kurmamış, hatta telefonun web gezginini hiç kullanmamıştır. Fazladan para veren insanlar zarar ettiği gibi ülkemiz de gereksiz ithalattan dolayı zarar etmiştir.
Özetlemek gerekirse, herkes ihtiyacı olan özellikleri benimseyerek satın alma kararı vermeli, fiyatın yüksekliğine veya kağıt üzerinde görünen kabarık özelliklere bakmadan kendisine en uygun modeli seçmeli. Akıllı telefon almaktan daha iyi olan, akıllıca telefon almaktır. Aslında bu konu yazmakla bitmez ama yazı çok uzun oldu, daha sonra belki yine bu konuda birşeyler yazarım diyerek konuyu kapatıyorum. Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder