20 Ekim 2009 Salı

Hayvan hakları VS İnsan hakları

Karamsar bir yazı bu, baştan söyleyeyim. Ben de güzel olaylarla ilgili yazılar yazmak istiyorum, ama bu haberi gazetede görünce dayanamadım. Kütahya'nın bir köyünde, düğünde gaza gelen polis memuru sarılmış tabancaya, başlamış sıkmaya. Tahmin edebileceğiniz gibi bir kaza olmuş, kurşun ateş eden dingilin oğlunun kolunu sıyırdıktan sonra 13 yaşında küçük bir kıza isabet etmiş. Maalesef kız ölmüş. Çok üzücü, bir o kadar da düşündürücü bir haber.

Bu haberin ne özelliği var diyebilirsiniz. Haklısınız, bu artık alelade bir durum oldu. Neredeyse her düğünde birkaç maganda çıkıp etrafa kurşun saçıyor. Alıştık resmen. Bu haberi özel yapan ise, bunu hayvanın bir polis olması. Evet, polisler de suç işler ama böyle saçma, işleyene bile getirisi olmayan, gerizekalılık ve medeniyetsizlik sembolü olan bir suçu niye işler? Bu adamın silahı ve onu ateşlemeyi bilen, sonuçlarından haberi olan, nerede nasıl kullanılacağını öğrenmiş birisi olduğunu unutmamak lazım. Bu adamın bu suçu işleyenleri yakalaması lazım, suçu bizzat tekrarlaması değil. Açık açık söylüyorum, bu hayvanlıktır.

İnsan hakları tartışmalarının hiç dinmediği ülkemizde, belki de önce hayvan haklarını konuşmalıyız. Görünüşe göre hayvan sayısı hiç te az değil. Gerçi böyle hayvanların hakkı da olmaz. Öküzün bile eti vardır, işe yarayan bir gücü vardır. Bu hayvanları kessen içinden bok akar, gücü de tabancayla küçük kızları vurmaktan başka bir işe yaramaz. Cezaları hafifletmemiz için baskı yapan yumuşak huylu Avrupa Birliği gelsin de bu hayvanı da savunsun şimdi, 13 yaşındaki kızın gözü yaşlı annesinin önünde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder