Bu tam bir inceleme değil, daha doğrusu klasik anlamda bir ürün
incelemesi değil. Bu yazıda elimden geldiğince Windows 8.1 kullanan
tabletle yaşadığım kullanım deneyimlerini paylaşacağım. Ekran görüntüsü
koymayacağım, çünkü Windows 8.1’in arayüzünü zaten herkes az çok
biliyor, kullanmayan da bir şekilde görmüştür.
Kullandığım cihaz Acer Iconia W4 64GB. Burada yok bildiğim kadarıyla,
ABD’den aldım. Burada da onun muadili cihazlar satılıyor ama, gördüğümü
hatırlıyorum. Hemen her markanın muadil ürünleri var. Microsoft küçük
ekranlı cihazlardan Windows için lisans ücreti almayı bırakınca (veya
özel bir indirim yapınca) her üretici girdi bu işe. Acer Iconia W4
rakiplerine göre biraz daha hızlı disk kullandığı için bana göre
diğerlerinden bir adım daha önde. Diğerlerinde de farklı avantajlar var
tabi. Asus’un Windows 8.1’li tabletinde kalem desteği vardı mesela.
Neyse, ben Acer’ı seçtim, ama diğerleri de aşağı yukarı aynı işte. Yeni
çıkan, daha düşük donanımlı ve daha ucuz modeller de var, hatta 100$
seviyesine kadar inebiliyor fiyatları, ama tabi o kadar da inmemek lazım
mümkünse.
Acer Iconia W4 ve muadili 200-250$ fiyat seviyesindeki ürünlerin
hemen hepsinde donanım aynı. 1280×800 çözünürlüğünde ekran, Intel Atom
Z3740 işlemci (dört çekirdekli 1.33GHz, turbo modunda 1.8GHz), 2GB ram,
32GB veya 64GB depolama alanı ve MicroSD kart girişi sunuluyor.
Bildiğiniz netbook aslında, çok da farklı birşey değil. Bunun farkı 8″
ekranlı, çantada taşınabilen hafif (430 gram) bir tablet halinde
sunulması.
Herkes gibi ben de 2GB sistem belleğini görünce biraz ürkmüştüm. 4GB
bile bize zor yetiyor, 2GB nasıl yetsin? Kullanım tarzını değiştirince
yetiyor işte. Şöyle ki; cihazda tam teşekküllü (RT olmayan, masaüstü
tipi) Windows 8.1 yüklü. Bu yüzden normal bir bilgisayarda yaptığımız
hemen herşeyi (ekran kartı gerektirmeyen şeyleri tabi) bunda da
yapabiliyoruz. Ancak, bunun küçük ekranlı bir tablet olduğunu unutmamak
lazım. Zaten ekranın boyutu da bize bunu sürekli hatırlatıyor. Masaüstü
modu var ve gayet düzgün çalışıyor, ama hem minicik yazıları görmek zor,
hem de gördüğümüz birşeye tıklamak çok zor. Bu yüzden mecbur kalmadıkça
masaüstü modu yerine o kimsenin sevmediği Metro arayüzünü kullanmayı
tercih ediyoruz. Zaten Metro arayüzü de bunun için tasarlanmıştı.
Tablette kullanınca o hep gıcık olduğumuz Metro arayüzünü daha bir
sevdim ben. Bir kere, hem Metro arayüzünde, hem de masaüstü modunda
tablet oldukça akıcı çalışıyor. Tabi işlemci güç tasarrufu için
tasarlanmış zayıf bir işlemci, bellek de kısıtlı, o yüzden harikalar
beklememek lazım. Ancak depolamanın flash tipinde olması SSD performansı
veriyor alete. Tabi güncel SSD’lerin 500MB/s okuma yazma hızı yok, ama
arama süresi denen lanet şeyin olmaması cihazın çalışmasını acaip
hızlandırıyor. Şöyle diyeyim: Basit birşey yapacaksanız güçlü işlemcili
ama mekanik diskli bir cihazdan çok daha hızlı çalışıyor Windows’lu
tablet. Açılışı hızlı (birkaç saniyede masaüstünde olmak mümkün),
kapanışı hızlı, uygulama açılışları hızlı, herşey hızlı.
Peki ne yavaş? Öyle ya, bu kadar zayıf donanımın birşeyleri
yavaşlatması gerekir. İşlem gücü gerektiren şeyler yavaş. Örneğin
sıkıştırılmış dosyaların açılmasında yavaşlığı hissettiriyor. Uygulama
kurulumlarında (o da sıkıştırılmış dosya açılımı aslında) yavaşlık
farkediliyor. Diskle fazla işi olmayan, küçük veri paketleri üzerinde
yoğun işlem yapılmasını gerektiren şeyler bu tablette yavaş çalışıyor.
Tabi yavaşlık dediysem öyle ölü yavaşlığı değil, dört çekirdekli işlemci
var sonuçta, ama hani Core i5 veya üzeri işlemcili bir sistem
kullananlara biraz ağır gelecektir bu işlemler. Tabi her dakika böyle
şeyler yapmadığımız için bu da pek farkedilmiyor, zaten tabletin
kullanım alanı da bu değil.
Bilindiği üzere Windows 8’in kendi uygulama mağazası var. Buradan
Metro arayüzünde çalışan uygulamaları indirebiliyoruz. Normalde diğer
tabletlerde sık kullanılan çoğu uygulama burada da mevcut. Facebook,
Twitter, Foursquare gibi uygulamalar “resmi uygulama” olarak yerlerini
almışlar mağazada. Bunlar sanki mobil uygulama gibi daha basit
arayüzlere sahip oldukları için acaip akıcı çalışıyorlar. Haliyle pil
tüketimleri de oldukça düşük. Benzer şekilde Microsoft’un kendi
uygulamaları da mağazayı zenginleştiriyor. Cihazda GPS özelliği var,
yazılım olarak da ücretsiz Here Maps (Nokia’nın harika harita –
navigasyon uygulaması) yüklenebiliyor. Yeni ve popüler çoğu oyun artık
Windows 8 mağazasına da geliyor. Baya güzel oyunlar mevcut. Tabi
Windows’un uygulama mağazası AppStore veya Google Play kadar kapsamlı
değil. Hala eksikler mevcut. Mesela Instagram için resmi uygulama yok.
Feedly yok, alternatifleri var, onları da ben pek beğenmedim. Facebook
Messenger yok. Mevcut Facebook uygulaması da kenarda kişi listesi
göstermediği için tam olarak kimlerin o an online olduğunu görmek mümkün
değil. Tabi bu eksiklikler zamanla kapanır ama şu anda böyle bir tablet
alanlar bu uygulamaları an itibariyle bulamayacaklarını bilmeliler. Her
markada var mı bilmiyorum ama Acer bir güzellik yapıp ev ve öğrenci
lisanslı Microsoft Office paketini de cihaza dahil etmiş. Kutudan çıkan
lisans kodunu girince aktifleşiyor. Libre Office de benim işimi görüyor
normalde ama bu yine de güzel bir detay, hoşuma gitti.
Cihaz Windows’lu olunca standart tarayıcısı da haliyle Internet
Explorer oluyor. Tablette Internet Explorer 11’in iki farklı versiyonu
mevcut. Bunlardan ilki zaten hepimizin bildiği masaüstündeki IE11. Bir
de bunun Metro arayüzünde çalışan hızlı ve hafif kardeşi var. Altyapı
bildiğim kadarıyla aynı, ama Metro arayüzündeki IE biraz daha tablet
dostu arayüze sahip. Windows Phone’daki Internet Explorer’ın daha büyük
ekranda çalışan, daha gelişmiş bir versiyonuna benziyor. İki IE olması
ilk başta kafa karıştırıyor, ama bu iki tarayıcı birbiriyle senkronize
çalışıyor. Yani mesela masaüstündeki IE ile bir sayfayı yer imlerine
eklediğinizde Metro arayüzündeki tarayıcının yer imlerinde de aynı
sayfayı görüyorsunuz. Bu güzel olmuş. Ben normalde IE sevmem ama
tablette özellikle Metro arayüzündeki Internet Explorer’dan memnun
kaldım. Neredeyse bir haftadır kullanıyorum, hala başka tarayıcı yükleme
ihtiyacı hissetmedim. Microsoft bu işi iyi kotarmış bence.
Tablette ekran kartı sadece vekaleten bulunduğu için oyun konusunda
pek birşey beklememek lazım. Mobil oyunları, hatta 3D olanları bile
sorunsuz çalıştırıyor. O konuda sıkıntı yok. Tabi cihaz Windows’la
gelince insan biraz daha fazlasını bekliyor. Bejeweled gibi basit
oyunları oynamayı denedim. Origin kurdum. Kuruldu, ama çalışmadı. Origin
açılıyor, ama nedense kullanıcı adı ve şifre girilen satırlara birşey
yazılamıyor. Origin kilitlenmiyor bu arada, pencereyi hareket
ettirebiliyorum, sistem tepsisindeki ikonundan kapatabiliyorum. Sadece
giriş yapamıyorum. Garip bir durum, belki klavye ve fare bağlasam
düzelir. O olmayınca Steam kurdum. Zaten mobil kökenli olan Marvel
Puzzle Quest ve iBomber Defense – Pacific oyunlarını indirip denedim.
İkisi de sorunsuz çalıştı. Bunlar zaten iki boyutlu oyunlar, sistemi de
öyle pek yormuyorlar. Yalnız iBomber Defense’te birşeyleri seçerken hep
çift tıklamak gerekiyor. Bunu parmakla yapmak çok zor. Dokunmatik ekran
kalemiyle oluyor, ama işte o kalemi yanımızda taşımamız lazım bu sefer
de. Belki biryerlerde ayarı vardır bunun. Bu tip cihazlar arttıkça
dokunmatik ekranla kullanım için optimize edilmiş oyun ve uygulamaların
sayısı da artacaktır.
Acer Iconia W4’te MicroSD kart girişi var. Ben buraya performansı
ortalama üzeri olan (UHS1) bir 32GB kart taktım. Windows bunu sabit disk
olarak görüyor. SD karta uygulama kurmak mümkün. Hatta mesela ben
Steam’i ve yukarıda bahsettiğim iki oyunu SD karta kurdum. Gayet güzel
çalışıyor, yavaşlık hissedilmiyor. Tabi iyice ucuza kaçıp yavaş bir kart
alsaydım belki performanstan şikayet ederdim, ama benim aldığım ve
zaten çok da pahalı olmayan kart beni memnun etti. Hafıza kartı olayı
önemli, çünkü Windows zaten kendi başına neredeyse 20GB yer tutuyor. E
bu aletlerin de genelde 32GB kapasiteli olanları satılıyor piyasada,
64GB olanı (aralarında 50$ oluyor genelde, tabi burada o fark daha da
büyük olur) az bulunuyor. Kapasite 32GB olunca düzgün kullanım için
hızlı bir kart kullanmak önemli, çünkü ister istemez sık sık o karta
birşeyler yazılıyor veya okunuyor.
Cihazın aynı zamanda şarj olmasını sağlayan MicroUSB yuvasına OTG ile
flash disk bağlamak mümkün. Windows bunları sanki normal bilgisayarın
USB yuvasına takılmış flash disk gibi görüyor. Android’e göre daha
sorunsuz yani bu konuda. Yine aynı OTG kablosuyla diğer USB cihazları
(klavye, fare, gamepad, titreşimli masaj aleti, vs.) bağlamak da mümkün.
Tabi tüm bunlar gücü tabletten alıyor. O esnada tableti şarj
edemiyoruz, bu yüzden harici cihaz kullanımını abartmamakta yarar var.
Abartacaksak (hani niyeti bozmuşsak) en mantıklısı harici güç bağlantısı
olan bir USB çoklayıcı edinmek.
Güç dedik, şarj dedik, pil ömrü meselesine de değinelim. Bu bir ürün
incelemesi olmadığı için cihazın şarj ömrünü farklı senaryolara göre
ölçmedim. Lakin şunu söyleyebilirim: Metro arayüzünde çalışan
uygulamalar pil tüketimi konusunda oldukça cimriler. Windows 8.1 de bu
konuda oldukça başarılı. Ancak masaüstü modunda çalışan uygulamalarda
böyle bir optimizasyon pek yok. Ben bu tabletleri amacına uygun şekilde
kullananların pilden şikayet edeceğini sanmıyorum.
İşte, dönüp dolaşıp “amaca uygunluk” meselesine geldik. Evet, cihaz
tam teşekküllü Windows 8 çalıştırıyor. Teoride masaüstü
bilgisayarınızdaki hemen her uygulamayı (zorlayıcı oyunlar veya aşırı
işlem gücü gerektiren render uygulamaları gibi şeyler hariç) bunda da
çalıştırabilirsiniz. Pratikte ise masaüstü modu (en azından şimdilik)
kullanışlılıktan uzak görünüyor. Tabi tablete bir fare bağlayıp ekranın
dibine girerek bu handikap atlatılır, ama dışarıdayken masaüstü modunda
birşeyler yapmak biraz zor. Yine de böyle bir imkanın olması bile güzel.
Türkiye’de fiyatlar biraz yüksek gibi, ama yutdışında bu tabletler 7″
orta karar Android tabletleriyle (mesela 2013 Nexus 7 ile) aynı
fiyatlara satılıyorlar. Eğer tabletten beklentiniz yoğun biçimde oyun
oynamak ve sosyal ağları arşınlamak ise Windows’lu tabletler “henüz”
sizi pek memnun etmeyebilir. İleride bazı uygulama açıkları
kapatıldığında bu durum değişir tabi, ama şu an vaziyet böyle. Eğer
sosyal ağları çok yoğun kullanmıyorsanız, mobil oyunları da “öylesine”
oynuyorsanız, hele bir de mobil platformlarda olmayan ama Windows
platformunda olan bazı uygulamalara dışarıda da ihtiyaç duyuyorsanız bu
tabletlere mutlaka bakın. Bence Microsoft iyi bir iş çıkarmış. Windows
10 geldiğinde bu tabletler ücretsiz güncelleme alır mı bilmem, ama yeni
işletim sistemiyle birlikte özellikle tablet modunda kullanışlılığın
artacağı kesin. Deneyimler şimdilik bu kadar, müsait olursam cihaza özel
bir inceleme de yapabilirim ileride. Okuduğunuz için teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder