17 Ağustos 2012 Cuma

İnternetteki sanal titan zincirleri ve bize etkileri (veya ettikleri)

Belki hatırlarsınız, bir ara "titan zinciri" diye birşey çıkmıştı. İnsanlar birilerine para veriyorlar, sonra da para verecek başkalarını bulup verdiklerinden daha fazlasını alıyorlardı (veya alacaklarını düşünüyorlardı). Birsürü insan bu şekilde dolandırılmıştı. Bu yöntem zincir mektuplardan alıntıdır aslında, onlara da "titan mektubu" deniyordu zaten. Mektubu alanın 10 kişiye göndermemesi durumunda başına çok fena işler geleceği, gönderirse de çok harika şeyler yaşayacağı vaadediliyordu. Neyse, neticede böyle bir "katıl ve katılacak başkalarını bul" sistemi var ve bunlara titan zinciri deniyor. Dolandırıcılık hadisesinden sonra yasaklanan titan zincirleri internet üzerinde yeniden hortladı. Artık gerçek para kullanılmıyor, ama gerçek para karşılığında alınabilecek sanal para veya puan kullanılıyor. Maalesef işlerin nasıl yürüdüğünden habersiz çocuklar veya kafası ancak çocuk kadar basan bazı yetişkinler de bu sisteme alet ediliyor.

Madem çocuklardan bahsettik, ilk olarak çocukları hedef alan kısma değinelim. Mutlaka denk gelmişsinizdir, kimisi doğrudan çalışan, kimisi tarayıcı üzerinde oynanan, kimisi de Facebook üzerinden erişilen bazı online oyunlar var. Bu oyunlar genelde RPG veya aksiyon tarzında, ama aralarında strateji oyunları da var. Çoğu basit ve ücretli oyunlarla rekabet edemeyecek kadar kötü olan bu oyunları genelde çocuklar ve ergenler oynuyor. Mesela yukarıdaki resimde bir ekran görüntüsünü gördüğünüz Wolf Team 10-14 yaş arasının popüler oyunlarından. Bu oyunlar görünüşte ücretsiz. Oynamak için para ödenmiyor. Üye olup hemen oynamaya başlayabiliyorsunuz. Tabi bir süre oynuyorsunuz, sonra acı gerçekle karşılaşıyorsunuz. Oyundaki herkeste acaip silahlar, zırhlar filan var, sizde ise hiçbirşey yok. Herkes sizi yeniyor, ne kadar uğraşsanız da başarılı olamıyorsunuz. Tabi siz de o zırhlardan, silahlardan almak istiyorsunuz, ama bunların ücretli olduğunu görüyorsunuz. Oyun ücretsiz, ama içerik ücretli. Bu sisteme "Freemium" veya "Free to play - F2P" deniyor. Bu da şiddetle kınadığım birşey, ama büyük oyun yapımcıları bile bunu benimsiyor artık. Yapacak birşey yok.

Neyse, oyuna geri dönelim. Para ödemek istemiyorsunuz, ama o çok güçlü tüfekte kalmış aklınız. İşte o an size çok cici bir teklif geliyor: Reklam yap, oyun içinde harcayabileceğin sanal para kazan... Sistem oturmuş, size özel bir kayıt bağlantısı var. Bu bağlantıyı kullanarak sosyal ağlarda, forumlarda, yorum yapılabilen sitelerde oyunu tanıtmaya çalışıyorsunuz. Oyunun kayıt sayfasına sizin bağlantınıza tıklayarak giren herkes size puan kazandırıyor. Siz de bu puanlarla oyun içinde kullanılan ıvır zıvırlardan alıyorsunuz. Aslında elinize birşey geçmiyor yani, sadece 100 saat oynayınca alacağınız tüfeği birkaç saatte alıyorsunuz, o arada o oyunun da reklamını yapıyorsunuz. Hedef kitle gençler ve çocuklar olduğu için kullanıcıların çoğu bu oyunları ücretsiz zannediyor ama sonra kendini kaptırıp oyunun pazarlamacısına dönüşüyor. Sonra da başlıyor sosyal ağlarda ve forumlarda saçma sapan reklam mesajları... Saçma sapan oyunları fantastik şeylermiş gibi gösteren, sildikçe farklı isimle yeniden gönderilen mesajlar, yalan yanlış bilgilerle dolu ve bozuk Türkçe'yle yazılmış metinler deli ediyor beni. İnsanların kendi katıldıkları sisteme başkalarını çekmeye çalışarak kazanç elde etmeye çabalamaları bunun da bir titan sistemi olduğunu bize gösteriyor. Her gün büyüyor, gün geçtikçe genişliyor. Büyüdükçe de daha tehlikeli bir hal alıyor. Bu oyunları yapanlar ve pazarlayanlar tüm oyuncuların kişisel bilgilerine sahip oluyorlar. Gitgide büyüyen bir kullanıcı kitlesine istedikleri gibi reklam yapıyorlar, kitleyi istedikleri gibi yönlendiriyorlar.

Bu sistemin bir de ticari sitelerle ilgili versiyonu var. Biliyorsunuz son birkaç yıldır toplu satış ve fırsat siteleri (Şehir Fırsatı, Grupanya, Limango filan gibi) iyice coştu. Bunlardan bazıları (mesela örnekte gösterdiklerim) zaten yükünü tutmuş, herkes tarafından bilinen popüler siteler. Çoğunun arkasında da büyük kuruluşlar var. Bir de bunlara benzeyen ama daha küçük, daha az tanınan siteler var. İşte bu siteler de benzer yöntemlerle reklam yaptırtıyorlar insanlara. Kendi reklamlarını forumlarda ve sosyal ağlarda yayınlayan kişilere alışveriş puanı hediye ediyorlar. Hadi forumlar neyse, ama sosyal ağlarda durum çok fena. Mesela, bir arkadaşım sıkılmadan her gün benim Facebook'taki duvarıma bir sitenin reklamı metnini yazıyor. "Böyle fırsat bulamazsınız, pantolon 20 lira, ayakkabı 30 lira..." gibi şeyler işte. Kendi duvarına yazsa neyse, benim duvarıma yazıyor adam. E şimdi Facebook'ta arkadaşlıktan çıkarsam olmaz, alınır adam. Diğer yandan rahatsız oluyorum, çünkü spam yapıyor. Tüm bunlar olur da birsürü kişi onun yolladığı bağlantıya tıklayıp o siteye üye olup alışveriş yaparsa onun kazanacağı vaadedilen ufak bir indirim için. Yazık, çok yazık...

Freemium olayına karşıyım ama yapacak birşey yok. Tamamen yasal bir sistem, alan da satan da razı. Fırsat sitelerine karşı değilim, ama onların da bir yasayla düzenlenmesi lazım. Fırsat adı altında normal fiyatının üzerinde satılan şeyler de var, insanlar sırf sitedeki şişirilmiş fiyatı görüp ucuza aldıklarını zannediyorlar. Neyse, milletin cahilliğini ben düzeltemem zaten, onlar da gözlerini açsınlar, kazık yemesinler. Benim karşı olduğum şey bu sitelerin ve oyunların kullandığı titan zinciri benzeri pazarlama yöntemi. Burada en önemli görev çocukların sağduyulu insanlar olarak yetişmesinden sorumlu olan ailelere düşüyor. Bu tip tuzaklara en fazla 15 yaş altı çocuklar düştüğü için ebeveynler çocuklarını daha dikkatli izlemeli, bu tip şeylerden uzak tutmalı. Çocuk tabii ki oyun oynayacak, eğlenecek, ama daha küçücük yaşında oyunda ekstradan bir tüfek veya bir pelerin almak için pazar yerinde gırtlağını yırtan pazarcının sanal versiyonuna dönüşüyorsa bu sistemde bir terslik var demektir.

1 yorum:

  1. Bende şunu eklemek istiyorum. Teknoloji mağazaları ve siteleri (Teknosa - Vatan bv.) örneğin Teknosa Turuncu indirim diye bir şey çıkartıyor her hafta. Zannedersiniz ki gerçekten indirim yapıyor. 2 ay önce TV aldım ve bunu 2 ay kadar araştırıp aldım. Tüm bilinen alış veriş sitelerini gün gün takip ettim. Bunun yanında yeni yeni isim yapmaya başlamış siteleri de takibe aldım. Hepsinde gördüğüm ortak nokta: bir üründe indirim yapmadan bir kaç gün önce fiyatı acayip şişiriyorlar. Tabi bu arada o fiyattan da ürün alanlar oluyordur. Sonra da indirim yaptık deyip ürünü normal fiyatına ya da normal fiyatının çok az altına 20,00 TL veya 50,00 TL gibi satıyorlar. Ama görseniz sanki 1.000,00 TL indirim yapmış gibi gösteriyorlar. Bence devlet dediğimiz kurumlar bütünü buna bir çare bulmalı ve indirim indirim deyip bindirim yapılmasına engel olmalı. Serbest piyasa iyi güzel de bu şekilde suistimal edilmesi çok kötü.

    YanıtlaSil