24 Mayıs 2012 Perşembe

Lexmark Impact S305 çok fonksiyonlu yazıcı "kısa" incelemesi

Uzun süredir inceleme yazmıyordum, yazasım geldi. Gerçi bu öyle çok detaylı bir inceleme olmayacak, bir nevi tanıtım gibi birşey olacak. Neyse, üstteki fotoğrafta gördüğünüz (veya görmeye çalıştığınız) şey Lexmark'ın Impact S305 çok fonksiyonlu yazıcısı. Baştan belirteyim: Yazıcıyı ofiste kullandığım için fotoğrafları ofiste çektim, burada da tripodum yok, kompakt makineyle ancak bu kadar oluyor fotoğraflar. İdare edeceksiniz artık. Lüzumsuz detayları geçip ürüne dönelim, dikkatimiz dağılmasın.

Lexmark S305'e neden "çok fonksiyonlu yazıcı" diyoruz? Üzerinde bir de tarayıcısı var da ondan. O tarayıcının yardımıyla fotokopi de çekebiliyor. Bu sayede üç fonksiyona sahip bir cihaz oluyor. Üç de yazıcılar dünyasında büyük sayılan bir rakam olduğu için bu üç fonksiyonlu cihaza "çok fonksiyonlu yazıcı" diyoruz. Tabi herşey bu kadar basit değil, Lexmark'ın herkese söylemediği bazı yetenekleri de var. Özelliklere şöyle bir bakalım:
  • Dakikada 33 sayfaya varan S/B baskı hızı: Renklide daha yavaş tabi, ama yine de 2 saniyede bir sayfayı çıkartabilmesi iyi birşey.
  • Birbirinden ayrı renkli kartuşlar: Renklerden biri bitince diğerleri de çöpe gitmiyor, hangisi biterse o değiştiriliyor.
  • Katuşlardan ayrı yazma kafası: Bu biraz karışık, hem avantajlı, hem de dezavantajlı bir özellik.
  • 1200 x 2400dpi tarayıcı çözünürlüğü: Pratikte hiçbir işe yaramadığını bilsek de yüksek çözünürlük her zaman iyidir.
  • Kablosuz bağlantı: İşte benim sevdiğim özellik bu. Yazıcının bilgisayarın yanında durması gerekmiyor.
  • USB girişi ve SD kart okuyucu: Çok işlevsel olmasa da, bilgisayar yokken de baskı alabilmeyi sağlıyor.
  • Tüm popüler işletim sistemleriyle uyumluluk: Windows XP ve üzeriyle, Linux'la ve MacOS'la (Intel versiyonlarıyla) tamamen uyumlu.
Şimdi biraz detaya girelim. Üstteki fotoğrafta yazıcının kontrol panelini görüyorsunuz. Panelin üst tarafındaki parlak kısım sökülür takılır cinsten. Onun altına herkes kendi dilindeki etiketi koyuyor, tuşların isimlerini kendi dilinde görüyor. Peki ben neden İngilizce etiketi seçtim? Türkçe'si yok da ondan! Dokuz farklı dilde kontrol paneli etiketi kutuya dahil edilmiş, ama Türkçe etiket yok. Olsun, üç kelime için şikayet edecek değilim, ama olsaydı hoş bir jest olurdu. Görüldüğü üzere Lexmark S305'in kontrolleri gayet basit. İki satırlık siyah beyaz bir LCD ekran var, biraz dar gelse de iş görüyor. Ayrıca bu ekran arkadan aydınlatmalı, tıpkı yazıcının üzerindeki tüm tuşlar gibi. Buradakilerden başka tuş da yok zaten. Tüm kontroller burada toplanmış.

Kapağı açıldığında da Lexmark S305 böyle görünüyor. Pek ilginç bir görüntü değil, zira tüm benzer yazıcılarda manzara aynı. Burada belirtilecek bir detay var: Kapak mafsallı menteşelere sahip, yani altına kalın birşey koyduğunuzda bir ucu havada kalmıyor. Bu iyi bir özellik. Bazı benzer ürünlerde düz menteşe kullanılıyor kapakta, sonra kalın birşey tararken kapak tam kapanmıyor, sıkıntı oluyor.

İşte bu da Lexmark S305'in herkesten sakındığı gizli kısımları. Benim ilk dikkatimi çeken şey bu kapağın herhangi bir kilit mekanizmasıyla yerine sabitlenmemesi oldu. Tani onu havada tutan yaylı menteşelerin bir direnci var, kapak öyle kafasına göre açılmıyor, ama yine de en azından tırnaklı bir sistem yapılabilirdi, daha güvenli olurdu. Kapağın altında yazıcı kafasını ve kartuşları görüyoruz.

İşte bu şey yazma kafası. Mürekkebi kağıda püskürten şey bu. Kartuşlar bu yazma kafasının üzerine, yukarıdaki resimde görüldüğü şekilde takılıyor. Burada değinilecek iki unsur var. İlk olarak, renkli kartuş bir tane değil, üç renk için ayrı kartuşlar mevcut. Zamanında Canon'un BJC3000 modelinde (çok canım istemişti de param yetmemişti o günlerde) kullandığı ve daha sonra piyasaya yayılan bu sistem renkli kartuşta mürekkep tasarrufu sağlıyor. Güzel birşey, ama her yazıcıda bulunmuyor. Giriş seviyesi ürünlerde hala tek renkli kartuş var. Lexmark S305 bu konuda beğenimi kazandı. Bir diğer değinilmesi gereken unsur da kartuşlardan ayrı baskı kafası.

Baskı kafasından bahsederken alt kısmını göstermemek olmazdı. Neyse, bu baskı kafasının ayrı olması pek rastlanan bir durum değil. Günümüzde çoğu firma baskı kafalarını kartuşlara entegre ediyor. Böylece kısa ömürlü baskı kafası kullanarak kartuşların defalarca yeniden doldurulmasını engellemeye çalışıyorlar. Lexmark böyle yapmamış, baskı (veya yazma) kafasını kartuşlardan ayırmış. Şimdi, eğer bu baskı kafası uzun ömürlü birşeyse, beni birkaç sene götürecekse bu çok iyi bir özellik. Bu durumda kartuşlar defalarca doldurulur, kafa eskime sıkıntısı uzun süre yaşanmaz. Tabi tam tersiyse, yani bu baskı kafası kolay eskiyen birşeyse o zaman kötü olur, kartuş masrafına bir de baskı kafası masrafı eklenir. Henüz cihazı yeni aldığım için bu kafanın ömrünü bilemiyorum, zaman içinde öğreneceğim.

İşte bu da Lexmark S305'in sıradışı özelliklerini topluca gösteren bir fotoğraf. SD kart ve USB yuvaları bilgisayarsız baskı almayı sağlıyor. Çok işlevsel birşey değil, ama acil durumlarda kullanılabilir. Benim en çok hoşuma giden özellik ise kablosuz çalışma özelliği. Lexmark S305 dahili 802.11n kablosuz ağ adaptörüne sahip. Bu sayede kablosuz ağlara bağlanabiliyor. Güzel olan şey, yazıcının kolayca modem (veya router) ile bağlantı kurması ve tüm fonksiyonlarının ağdaki tüm bilgisayarlarca kullanılabilmesi. Sadece yazıcı özelliği değil, tarayıcı özelliği de kablosuz ağ üzerinden kullanılabiliyor. Hatta, kablosuz ağ üzerinden yazılım (firmware) güncellemesi bile yapılıyor. Kabloyla yapılabilen herşey kablosuz ağ üzerinden de yapılıyor yani. Bu sayede yazıcının bilgisayara yakın durması gerekmiyor, evin veya ofisin neresinde olursa olsun fişe takılıysa tüm işlevlerini yerine getiriyor. Canım isterse tuvalete koyarım, yine de çalışır yani. Güzel bir özellik, benim de çok işime yaradı. Fotoğraftaki "WiFi" logosu bağlantı durumuna göre farklı renkerde yanıyor. Kablosuz ağ bulunamıyorsa kırmızı, bulunduysa ama henüz bağlantı sağlanmadıysa turuncu, bağlantı kurulduysa da yeşil oluyor bu logo. Herşey oldukça sade ve basit, kullanım kılavuzunu bir kere bile açmadan yazıcıyı kurdum ve kullanıyorum. Daha iyi olamazdı herhalde.

Genel olarak Lexmark S305'i beğendim. Kablosuz çalışma özelliği ve yazılımının sadeliği en çok hoşuma giden yönleri oldu. HP yazıcılarda olduğu gibi sürücü kurmaya çalışırken bir sürü gereksiz ve saçma yazılım kurulmuyor, sadece olması gereken şeyler kuruluyor. Bu bakımdan Lexmark S305 takdirimi kazandı. Yazılımı oldukça sade ve sorunsuz, yapması gereken işi yapıyor, fazlasına karışmıyor. Gelelim işin cüzdanla bağlantılı kısmına... Şimdi, yazıcılarla haşır neşir olan herkes bilir, yazıcının iki tip maliyeti vardır: satın alma maliyeti ve baskı maliyeti. Satın alma maliyetinden önce baskı maliyetine değinmek istiyorum. Lexmark S305'in kartuşları biraz pahalı. Tabi bunda HP ve Canon'da olduğu gibi yan sanayi kartuşunun bulunmamasının da etkisi var. Ürün Lexmark'ın 100 numaralı kartuş serisini kullanıyor. Siyah kartuş piyasada 40 liradan itibaren bulunabiliyor. Bir de ekstra büyük (XL) siyah kartuş var, onun fiyatı da 60 liradan başlıyor. Renkli kartuşların her biri de 25 lira civarından başlıyor. Kısacası, en uygun fiyatlı yerden alsanız bile bir kartuş setinin toplam maliyeti 100 lirayı aşıyor. Bu yüksek bir rakam. Bu kartuşlar doldurulabiliyorlar (ben henüz doldurtmadım), bu yüzden bu maliyeti fazla kafaya takmadım ben.

Maliyetin diğer kısmı, yani satın alma maliyeti ise biraz karışık. Bu ürünün normal satış fiyatı 200 lira civarında. Biraz daha aşağısına bulmak da mümkün tabi. Yalnız, ismini vermek istemediğim bazı teknoloji marketler Lexmark S305'i çok daha ucuza satıyorlar. Mesela, ben geçtiğimiz haftasonu bu ürünü 70 liraya aldım. Üstelik kartuşları da tam dolu geliyor, diğer markalar gibi birkaç sayfa bastıktan sonra biten deneme kartuşuyla gelmiyor. İçinde tam dolu kartuşlarla birlikte gelen yazıcı sadece kartuşların satış fiyatının altına satılıyor yani. Her zaman denk gelmez, ama kampanyaları takip etmekte fayda var. Lexmark S305'in yine kampanya dahilinde satılacağını düşünüyorum, 70 lira olmasa da standart satış fiyatının yarısına alabilirsiniz. Şu halde, yani kampanyadan alındığında Lexmark S305 çok avantajlı bir ürüne dönüşüyor. Yazıcı kısmını geçelim, kablosuz bağlantı gibi harika bir özelliği yok sayalım, bu fiyata düzgün bir tarayıcı bile satılmıyor. 70 liraya tüm bu özelliklere sahip bir ürün almak gerçekten güzel. Standart satış fiyatı da çok yüksek değil, ama o fiyata başka markaların da bir sürü ürünü mevcut. Seçenekler bol yani, ama Lexmark S305 fiyatı 200 lira da olsa iyi bir seçenek. Eğer yoğun olmayan baskı işlerinizi görecek, ara sıra tarayıcıya ihtiyacınız olduğunda sizi üzmeyecek, yazılımıyla bilgisayarınızı şişirmeyecek bir ürün arıyorsanız Lexmark S305'i tavsiye ederim.

5 yorum:

  1. Hayırlı olsun bedavadan biraz pahalı dedikleri bu olsa gerek :)Ben HP Photosmart 5510 kullanıyorum wireless özelliği olan çok fonksiyonlu yazıcı almayı düşünenlere tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  2. sanırım kartuslara dolum yapılmıyor bu cok kötü bir ozellik degilmi

    YanıtlaSil
  3. Ben de var bu yazıcı hiç memnun değilim. Tavsiye etmem arkadaşlar. Kartuşları çok çabuk bitiyor. Zaten yazıcının 3-4 kere fişini çekerseniz hemen kartuşları azalır. Rahatça çıktı alamama rağmen hemen kullanılmaz hale geldi. Artı, tarayıcı özelliğine aldanmayın bu fazla lüks bir özellik değil. Dış görünüşü de güzel ama önemli olan işini iyi yapması. Ben hataya düştüm siz düşmeyin sizin iyiliğiniz için yani :)

    YanıtlaSil
  4. Merhaba bende bu yaziciyi kullaniyorum fakat wifi baglanamiyorum neden olabilir?

    YanıtlaSil