16 Eylül 2011 Cuma

İki yüzyıl öncenin zenginlik anlayışı ve Fashion's Night Out etkinliği

Dün akşam berbat bir gece geçirdim. Zor uyudum, uyuduğumdan da birşey anlamadım. Bu sıkıntının sebebi ise Vogue dergisi ve Fashion's Night Out etkinliği. Şimdi "ne işin var o etkinlikte" diyeceksiniz. Kaçamadım, mecburen katıldım. Evim Bağdat Caddesi'ne çok yakın, hatta cadde üzerinde sayılır. Hadi akşam parti yaptılar, eğlendiler, ama sabaha kadar da ıptıs ıptıss diye yüksek sesle müzik çalınmaz ki! Her mağaza kendi önünde küçük bir parti düzenledi. Çoğu geceyarısında müziği kapattı, ama bir tanesi kapatmadı. Hangisi olduğunu bilmiyorum, ama ben 1'de filan ancak uyuyabildim, o arada hala apaçi marşı çaldıklarını hatırlıyorum. Bir ara giyinip aşağıya inmeyi düşündüm. O saatte hala bangır bangır müzik çalan müesseseyi basıp aklımda oluşturduğum bazı yaratıcı küfürleri sıralayacaktım. Sonra üşendim ve vazgeçtim, zaten bunun bir faydası olmazdı. Kabahat onlarda değil, bu partilere izin verenlerde. Bağdat Caddesi bir çok mağazanın bulunduğu açık hava alışveriş merkezi gibi bir cadde, ama aynı zamanda insanların yaşadığı bir yer. Üstelik o insanların bazılarının da ertesi sabah kalkıp işe gitmesi gerekiyor. Burası bir sanayi sitesi değil ki geceleri in cin top oynasın, burası bir konut bölgesi. Çevredeki binalarda yaşayan insanlar zerre kadar düşünülmemiş. Sanki tüm insanlar moda delisi, böyle bir parti varken zaten kimse uyumaz. Hadi diyelim ki burada böyle bir etkinlik yapıyorlar, ama bari Cumartesi akşamı yapsalardı da gece uyumasak bile ertesi gün geç kalkabilseydik.

Aslında bunların en büyük sebebi geçmişe ait çarpık bir anlayış. 1900'lerin başlarına, hatta daha da önceye dayanan bu anlayış maalesef hala bazı kişilerin zihninde yaşıyor. Eskiden soylular (yani zenginler) doğuştan devlet geliri üzerinde hak sahibi oldukları için çalışmak zorunda değillerdi. Bu yüzden de evden sadece keyfi olarak çıkarlardı. Onlara hep tatildi yani, kafalarına göre takılırlardı. Bu heryerde böyleydi. Bizim "Eminem" isimli türkümüzde bile "Güneş değmemiş sana, konakta mı büyüdün..." şeklinde buna değinilir. İşte bu zihniyet hala yaşıyor. İnsanlar sahte soyluluklarını ispatlamak için sanki ertesi gün işe gitmek zorunda değillermiş, hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi davranıyorlar. Biliyorum, hepsi köpek gibi işe gidecek ertesi sabah. Tabi bunu çaktırmıyorlar. Herhalde kendi aralarında da "Ay şekeriiim, Cumartesi geceleri pek banal, partileri Perşembe geceleri yapalım, nasıl olsa ertesi gün işimiz yok, kıçımızı devirip yatıyoruz, paramız da çok..." diyorlardır. Bu çarpık zihniyete fena halde gıcık oluyorum. Sırf dün gece beni uyutmadıkları için değil, diğerlerine de bu saçmalığı aşıladıkları için kızıyorum onlara. Neyse, daha fazla yazmayayım, yoksa bloga +18 uyarısı eklemem gerekecek. Kalın sağlıcakla...

1 yorum:

  1. havanızdanda gecınmıyo caddenın uzerınde oturuyomus neyse sonuc ıtıbarı ıle bende gıttım o gece ve superdı sende dıngın bır hayat yasamak ıstıyosan atasehıre tasın ın cın top oynuyo allahın dagında tam senlık

    YanıtlaSil