Aslında hikaye sekiz sene önceye, 2003 yılına kadar uzanıyor. 2003'te Pennsylvania'da Ferrari'nin bayiinden bir araba çalınmış. Çalınan Ferrari F50'nin fiyatı 750,000$ olunca iş biraz büyümüş. Sigorta şirketi mecburen arabanın bedelini satıcıya ödemiş, ama işin peşini de bırakmamış. 2008 yılında araba FBI tarafından Kentucky'de bulunmuş, hırsız da yakalanmış. Araba dava konusu olduğu için hemen sahibine verilmemiş, hırsızın yargılanması esnasında FBI garajında tutulmuş. Olan da o arada olmuş zaten. FBI'dan özel ajan Frederick Kingston ve savcı yardımcısı J. Hamilton Thompson garajdaki Ferrari'yle biraz turlamak istemişler. Arabanın kontrolünü kaybeden ikili bir ağaca çarpmışlar, araba da pert olmuş. Bunun üzerine arabanın sahibi olan Motors Insurance Corporation isimli sigorta şirketi FBI ve Adalet Bakanlığı'na dava açmış. Haliyle bu kurumlar durumu reddetmişler, hatta delilleri de karartarak arabanın ellerine geçtiğinde zaten kullanılamaz halde olduğunu söylemişler. Bu olayın yeniden gündeme gelmesinin sebebi, sigorta şirketinin olayı ispatlayan bir e-posta mesajını ele geçirmiş olması. Bu delili bulduktan sonra yeniden dava açan Motors Insurance Corporation şimdi FBI'ın ve ABD Adalet Bakanlığı'nın tüm belgeleri değiştirmeden mahkemeye sunmasını bekliyormuş. Bizi ilgilendiren bir olay değil, ama düşünmeden de edemedim. Bu olay Türkiye'de olsaydı sigorta şirketi devletin bu derece önemli kurumlarına böyle dava açabilir miydi? Ola ki açtı, o sigorta şirketi varlığını sürdürebilir miydi? Pek sanmıyorum, ama yorumu size bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder