28 Mayıs 2010 Cuma

Ne olacak bu memleketin hali?

Hep sorarız kendimize bu soruyu. Hem de muhtelif sebeplerden sorarız. Bazen ekonomik durum için, bazen geri kalmışlık yüzünden... Önceki akşam eve dönerken sokağa girdiğimde bozuk para karşılığı "gel abi gel, topla gel" hizmeti veren çocuk önüme atladı. Benim park yeri aramadığımı, zaten kendi bahçeme girdiğimi görünce biraz keyfi kaçtı. Ben apartmanın bahçesindeki kendi yerime yerleşmeye çalışırken sol tarafımdan "gel, gel" diyen bir ses duydum. Dikiz aynasına odaklanmış olduğumdan o tarafa bakmıyordum, panikle kafamı sola çevirdim. Az önce önüme atlayan velet karşımda duruyordu. Camı açıp orada ne işi olduğunu sorduğumda "Abi bozuk para var mı?" cevabını aldım. Bahçeye girmemesi gerektiğini sertçe söyleyip kovaladım veledi, "Sokaklar bitti bahçelere de mi el attınız?" diye bir soru ekledim sonuna. Velet utanmadan "Evet, her yer bizim!" dedi. Şimdilik masum, çocukça bir olay gibi görünüyor, ama çok ciddi bir sorun bu sayın okurlar. Bu çocuklar yarın büyüyecek, "var mı?" demeyecek, "VER!" diyecek. Kaybedecek hiçbirşeyleri olmadığından kimseden, hiçbirşeyden korkmayacaklar. Canlarının istediğini isteyecekler. Öyle birkaç tane de olmayacaklar, çok kalabalık olacaklar. Hepimizi haraca bağlayacaklar. Bu çok taraflı bir sorun, kimi kötü ekonomiyi, kimi toplumu, kimi çarpık kentleşmeyi sorumlu tutacaktır. Neresinden bakarsanız bakın, bu bizim sorunumuz. Bizden başkası da çözmez bu sorunu. Şimdi "selpak lazım mı abi?" diyen çocuklar 10 sene sonra bıçağını göstererek "sökül!" dediğinde bir çözüm düşünmek için çok geç kalmış olacağız. Gerekirse birilerinin canı yanmalı, ama gelecekte huzurlu yaşamak istiyorsak bazı önlemler alınmalı. Sıkıcı bir yazı oldu belki, ama maalesef gördüğüm gerçekler bunlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder