31 Mayıs 2010 Pazartesi

Dünya mahallesinin serserisi

Modern kültür artık ara sokaklarımıza bile işledi, bu yüzden çoğumuz "mahalle" kültürünü tam göremeden büyüdük. Yine de büyüklerimizden, filmlerden, romanlardan biliyoruz nazıl birşey olduğunu. Herkesin birbirini az çok tanıdığı, sıkı komşuluk ilişkilerinin olduğu mahalleler vardı eskiden... Bir de o mahallelerin serserileri vardı sayın okurlar. Bu adamlar canını sıkan, kendisine uymayan herkese çatar, bir şekilde rahatsız ederdi. Kadınlara kızlara laf atar, bakışlarıyla rahatsız ederlerdi. Erkekleri kabadayılıklarıyla, zorbalıklarıyla korkuturlar ve bastırırlardı. Bu magandalar kendilerince çok efendi gibi gözükürlerdi ama ahlakın zerresi yoktu onlarda. Küçükleri ezerler, büyüklere ise saygılı gibi dururlar ama işlerine gelmeyince "Hop babalık!" diyerek gerçek renklerini belli etmeye başlarlardı. Tüm mahalleli onlardan az çok nefret ederdi, nefret etmeyenler bile sevmez, rahatsız olurdu. Herkese karşıydılar çünkü, rahatsızlık vermek için ellerinden geleni yapardı bu berduşlar. Herkes rahatsızdı ama, kimse onlara karşı tek söz edemezdi, karşılarında dimdik duramazdı. Tüm insanlar "Aman bana bulaşmasın..." diyerek günü belasız geçirmeyi tercih eder, bu ayaklı sıkıntılara çare bulmaya korkardı. Nasıl adamları anlattığımı az çok anlamışsınızdır, mutlaka sizin de böyle bir figür vardır zihninizde.

Zorbalığın bayrağa, milli marşa ve para birimine sahip hali olan İsrail devleti bildiğiniz üzere ülkemizden hareket etmiş olan bir insani yardım gemisine saldırdı ve pek çok insanı öldürdü, daha çoğunu da yaraladı. İşte yukarıda bahsettiğim serseri karakteri var ya, onu bir daha gözünüzün önüne getirin sayın okurlar. Dünya bir mahalle ise o mahallenin insanlarını aktif veya pasif olarak her türlü rahatsız eden mahallenin zorbası İsrail'dir. Silahsız insanlara saldırmak tüm dünyada terör ismiyle anılır, İsrail terörü devlet politikası olarak benimsemiştir. Uluslararası sularda silahsız bir gemiye saldırarak kendilerini basit korsanlar kadar küçültmüşlerdir. Bu ilk değil, son da olmayacak. Bu zorba ülke dünyanın dört bir yanını bir şekilde rahatsız etmeye devam edecek. Acı olan ise büyük küçük tüm devletlerin "Aman bana bulaşmasın..." diyerek sinmesi, bu zorbalığa göz yummasıdır. Yazılarıma siyaset karıştırmak istemedim, hala da istemiyorum, ama bunu yazmadan duramadım sayın okurlar. Terörün dini, milleti olmaz, her tür terörü lanetlediğim gibi İsrail terörünü de lanetliyorum. Tek tesellim her kötülüğün mutlaka bir gün cezasını bulacağına olan inancımdır. Gün gelir bu zorbalar da hesap verir, çektirdiklerinin daha kötüsünü kendileri ve en sevdikleri çeker...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder