24 Haziran 2009 Çarşamba

Tek elle yaşamak


Ne yazayım ne yazayım diye düşünürken arkadaşım Dovilė "beni yaz" dedi. Ben de kabul ettim. İşte yazıyorum. Kendisi ecnebi diyarlarda yaşayan bu hanım kızımız yakın zamanda ülkemize gelin gelecekmiş. Kimse yanlış anlamasın, ben evlenmiyorum, şanslı kişi bir başkası. Olsun, mutlu olurlar inşallah.

Şimdi ben onunla ilgili birşeyler yazacağım ya inadına, konusuz yazmak ayıp olur diye bir konu bulayım dedim. Dovilė geçen hafta elinden ameliyat olmuş, hem de tam final döneminin ortasında. Tek elle yaşamaya alıştığını söyledi, artık her işi tek elle yapabiliyormuş. Ailesinin yanında kalmadığı için fazla yardımcı olan da yok sanırım. İnsan tek başınayken hastalık çok sıkıntılı oluyor. zaten tek başına yaşamak genel anlamda sıkıntılı.

Benim değinmek istediğim daha derin bir konu aslında. Hadi bu arkadaş geçici olarak tek elini kullanamıyor. Ya daimi kullanamayanlar ne olacak? Doğuştan sakat doğanlar veya bir kaza sonucu bir uzvunu kaybedenler? Bir düşünsenize herşeyde handikaplısınız, ne yaparsanız yapın diğer insanlar kadar rahat değilsiniz. Ne para ne kariyer buna ilaç olamaz. Bir de önyargılı insanlar tarafından ilginç muamelelere maruz kalmak var. Ben geçenlerde böyle bir olaya şahit oldum da adamı yanında çocuğu olduğu için affettim. Çocukcağızın psikolojisi bozulur sonra.

Ben her tür insana anlayış göstermek taraftarıyım, sadece anlayışsızlara karşı bu anlayışı gösteremiyorum. Karışık bir cümle oldu biliyorum. Blogumda toplumsal mesaj da verdim, bundan sonra önüm açık. Kaptırdım gidiyorum vallahi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder