Aston Martin tasarımlı sürücü ayakkabıları

Otomobillerine hayranlık beslediğimiz Aston Martin ayakkabı işine girmiş. Aston Martin ve ayakkabı üreticisi John Lobb tarafından ortaklaşa tasarlanıp üretilen bu ayakkabılar alıştığımız sürücü ayakkabılarının aksine spor ayakkabı tarzında değil. Bu yüzden ceketin ve chino pantolonun altında çirkin durmaz. Aston Martin'in tasarım müdürü Marek Reichman ve John Lobb'un tasarımcısı Andrés Hernandez tarafından tasarlanan Winner Sport isimli ayakkabılar sekiz farklı renkte tüketiciye sunuluyor. Bazıları beyaz, bazıları da kırmızı tabanla geliyor. Ayakkabıların dışı sığır derisinden yapılmış, içi de koyun derisiyle kaplanmış. Mayıs ayında John Lobb mağazalarında ve Aston Martin bayilerinde satışa sunulacak olan Winner Sport ayakkabıların fiyatı belli değil, ama ucuz olmayacağına emin olabiliriz. Sonuçta üzerinde Aston Martin yazan hiçbirşey ucuz olmuyor.

Aston Martin artık "çok pahalı"

Üstte gördüğünüz siyah canavarın ismi Aston Martin One-77. Model ismindeki 77'nin nereden geldiğini merak ediyor olabilirsiniz. Bu arabadan sadece 77 adet üretilecek. Onu özel yapan sadece az sayıda üretilmesi değil tabi. Bu araba atmosferik basınçla çalışan en güçlü otomobil ünvanını taşıyor. 7,3 litre hacmindeki V12 dizilimli motor tam 750 beygir güç üretiyor. Gelelim pahalılık meselesine. Başlık biraz garibinize gitmiş olabilir. Aston Martin zaten pahalı bir otomobil markasıydı. Hatta, rakiplerinin aksine hiç uygun fiyatlı modeli olmadığı için olması gerekenden de pahalı görünüyordu. Ancak, Aston Martin artık çok pahalı. One-77 modeli standart fiyatlandırma yerine talep toplayarak arttırma yöntemiyle fiyatlandırıldığı için çok uçuk rakamlara satılıyor. İlk otomobil Monte Carlo'da sahibine teslim edilmiş. Fiyatı ise 1,340,000 Euro. Üstelik, bu araba ilk teslim edilen olduğu için fiyat diğerlerine göre biraz daha düşükmüş. Daha sonra sipariş verenler kontenjandaki daralma sebebiyle Aston Martin One-77 için 1,500,000 Euro ödemişler. Bu fiyatlar da Aston Martin'i ultra yüksek fiyatlı oromobil üreticileri arasına sokuyor. Alanlar hayrını görsün, biz alamayanlar ise şimdilik sadece resimleriyle yetiniyoruz.

John Lennon'ın ilk arabası Ferrari 330 GT satışa çıkarıldı

Müzikle biraz ilgilenmiş olup (gerçek müzikten bahsediyorum, sentetik olanından değil) Beatles grubunu duymayan yoktur sanırım. Beatles nesiller önce dağılıp gitti, ama şarkıları hala satış rekorları kırıyor. Bu yüzden de tüm müzik otoriteleri Beatles'ı "dünyanın gelmiş geçmiş en iyi müzik grubu" olarak tanımlıyor. İşte o Beatles grubunun üyelerinden olan meşhur şarkıcı ve besteci John Lennon (kendisi de ayrıca Beatles kadar meşhurdur) ehliyetini herkes gibi 18 yaşında değil, 25 yaşında almış. O ehliyetini aldığında (yani 1965 senesinde) Beatles dünyanın en popüler müzik grubuymuş, haliyle John Lennon da dünyanın en popüler müzisyenlerindenmiş. Kısacası, ehliyetini aldığında John Lennon'ın çok parası varmış. Haliyle bu ehliyet meselesini duyan araba satıcıları rock'n roll yıldızının kendilerine gelmesini beklememişler, en güzel arabalarını alıp John Lennon'ın Kenwood'daki evine gitmişler. Aston Martin, Maserati ve Jaguar gibi otomobillerin arasından John Lennon yukarıdaki resimde görülen mavi Ferrari 330 GT'yi seçmiş. 1965 model olan araba 2+2 oturma düzenine sahip, o zamanki fiyatı da 2000£ civarındaymış. Enflasyon hesabı yapmaya başlayabilirsiniz, çünkü 2000£ şu anda 5000TL civarına denk geliyor. 5000TL'ye bugün Ferrari'nin jantı bile alınmaz, ama o zamanlar komplesi alınıyormuş. Hayat gün geçtikçe pahalanıyor işte...

Neyse, konuya dönelim. Ünlü kişilerin kullandıkları arabaları alıp satan Bonhams firması bu Ferrari'yi 5 Şubat'ta Paris'te bir müzayedede satışa çıkarıyor. Satış fiyatının 120,000€ ile 170,000€ arasında olması bekleniyor. Daha fazla bile edebilir, çünkü John Lennon'ın yüzdüğü havuzun suyunu şişelenmiş halde satın alan insanlar var. Şaka değil, gerçekten var. John Lennon bu arabadan sonra bir Rolls Royce ve bir Mini satın almış, ama ilk arabası olduğu için bu Ferrari'nin Lennon hayranlarının kalbinde ayrı bir yeri varmış. Buradan çıkarılacak anlam şudur sayın okurlar: Imagine gibi şarkılar yazarak kendini dünya barışına, kardeşliğe, çevreye adamış gibi görünen bir kişi bile parayı buldu mu lüks ve hızlı arabalara dayanamıyor. Çıkarılacak diğer sonuç ise şu: John Lennon hem arabadan anlıyormuş, hem de ağzının tadını biliyormuş.