11 Temmuz 2012 Çarşamba

Bir marka ederi (brand equity) umursamazlığı: Halkbank

Marka ederi (brand equity), günümüzde firmaların bir çok zararı göze alarak yüksekte tutmak istedikleri bir olgu. Robert Bosch, "İnsanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim." der. Apple, üretim hatasından kaynaklanan hasarları ürün garantisi bittikten çok sonraları bile ücretsiz ve hızlıca tamir eder.

Marka ederi, tüm dünyada anlaşılmış bir kavram olmasına rağmen, ülkemizde pek rağbet görmeyen bir kalemdir. Bazı büyük firmalar, yeni yeni bu kavramın farkına varmakta. Geçtiğimiz haftalarda Borusan'a ilettiğim bir şikayet üzerine ertesi gün aranıp ilgileneceklerini ve teşekkür ettiklerini belirttiklerinde şaşırmıştım örneğin.



Marka ederi, marka değeri ile çok karıştırılan bir kavram olduğu için brand equity olarak İngilizcesini yazdım. Meşhur marka ederi piramidi ise yukarıda.

Marka ederi, marka değerini de kapsayan çok geniş bir kavram.  Basitçe markanın pazardaki konumu olarak tanımlayabileceğimiz pazar bazlı marka ederi ve markanın müşteri gözündeki konumu olarak tanımlayabileceğimiz müşteri bazlı marka ederi olarak ikiye ayrılır. Yani bir marka hakkındaki fiziksel ve mantıksal verilere dayanan tüm düşüncelerimizdir.

Peki bu konuya niye girdim? Halkbank özelinde yerli markaları eleştirmek ve bu konuya dikkat çekerek hafife alınmamasını sağlamak için.

Halkbank, beni 5 gündür oyalamakta. Kredi çekilirken teminat gösterilen taşınmazın ipoteğini, borcun tamamı ödenmesine rağmen şahsın bankadaki başka bir hesabını gerekçe göstererek serbest bırakmıyorlar. Oysaki 5 gün önce yetkililerin borç ödendiğinde ipoteğin kalkacağını söylemelerine rağmen.

Burada Halkbank yerine özel bir banka olsaydı taşınmaz devir işlemi 4 gün önce hallolmuş olurdu. Umarım şirketlerimiz bilimden daha çok yararlanır.

Gözümde Halkbank'ın pazar bazlı marka ederi düşüktü, artık müşteri bazlı marka ederi sıfırlandı (:

Bir başka bilim ve sosyal karışımlı yazıda görüşmek üzere.

6 yorum:

  1. Gecenin 4'ünde yazdığına göre ipotek işi uykunu kaçırmış sanırım. :D

    Banka işlerine gelirsek. Ne kadar gerizekalı iş varsa bu bankalarda. Başka hesaptan sanane? İpotek hangi hesap için yapılmışsa o hesabı ilgilendirir. O reklamlardaki mavi adamlar kovalasın onları inşallah.

    YanıtlaSil
  2. Halkbank'ın tutumu bir miktar para ve zaman kaybına sebep olduysa da, psikolojik zararı yüksek oldu (: Yazıyı yazarken açıkladığımı sandığım ama gözden kaçırdığım bir noktayı da 4. paragraf olarak ekledim.

    Bir marka yaratmak bu kadar zorken, 1933 yılında 2284 sayılı kanuna binaen (bu kelimeyi seviyorum) kurulan böylesine güçlü bir yapı nasıl böyle hatalar yapar, anlamıyorum.

    YanıtlaSil
  3. Cemaatten değilsiniz anlaşılan. Olsaydınız ipotek falan kalmazdı. Hatta üstüne başka bir bankayı satın almanız için kredi bile verirdi Halkbank(!) Hangi halkın bankasıysa artık?

    YanıtlaSil
  4. Halkbank ve Vakıfbank, bahse konu $750M kredi verdiklerinde EUI (The Economist Intelligence Unit) gibi kurumlarca yolsuzluk örneği olarak gösterilmişti.

    Yine o dönemde bu iki bankanın sermaye yeterlilik rasyoları, BDDK'yı bile endişelendirecek kritik seviyeye gelmişti. Yani bu iki banka asıl yapması gereken vatandaşa kredi verme işini yapamıyordu.

    3 yıl geri ödemesiz böylesine büyük kredi veren bir banka, sadık müşterisine yukarıda anlattığım muameleyi yapınca, marka ederi zarar görüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru söze ne denir... En kısa zamanda sorununuzun çözüme kavuşması temennisiyle.

      Sil
  5. Kredi işlerinden pek anlamadığım için birşey diyemeyeceğim, ama Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası gibi kurumlar özel sektörde faaliyet göstermelerine rağmen memur zihniyetiyle kamu kurumu gibi yönetildikleri için asla gereken performansı gösteremezler. Fazla birşey beklemek yanlış yani. Bu kadarına bile şükrediyorum bazen, en azından şubeleri temiz tutuyorlar.

    YanıtlaSil